-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar


Olayların gülünç, alışılmadık ve çelişkili yönlerini yansıtarak insanı düşündürme, eğlendirme ya da güldürme sanatıdır. Bu amaçla yazılan edebi eserler de mizah türü için de değerlendirilir. En kaba şakadan en ince espriye kadar bütün mizah örnekleri, birbiri ile uyum içindeki olaylar arasındaki çelişkinin birdenbire ortaya çıkarılmasına dayanır. Mizah gelenek ve kuralların sorgulanmasında önemli bir rol oynar. İki amacı vardır, saldırma ve savunma. İnsanın topluca yaşamaya başladığı dönemle birlikte mizah da otaya çıkmıştır. Kentleşmeyle birlikte daha soyut ve dolaylı bir özellik kazandı.

*Mizahı bedensel şiddetten ayırıp keskin dilli bir sanata dönüştüren Atinalılar olmuştur. Ortaçağda kilise ve kralları alaya alan masallarıyla şenliklerde halkı eğlendiren öykü anlatıcıları jonglörler ve gezgin minstrel’le birlikte açık cinsel çağrışımları da olan yeni bir mizah türü yagınlaştı. 20. yüzyılda yeni bir mizah türü doğdu. Komik öğelerin yanı sıra ürkütücü ve korkunç öğelere de yer veren kara mizah ortaya çıktı. Siyasal mizah da bu dönemde önem kazandı.

Gazete ve dergi gibi süreli yayınlarda, bir yazarın periyodik olarak genel bir
başlık altında günün sosyal ve siyasî olaylarını kendi bakış açısına, siyasî,
ideolojik eğili-mine ve düşünce yapısına göre değerlendirdiği kısa yorum
yazılarına fıkra denir. Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir
üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
* Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami
Safa.
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı ne zaman başlamıştır?
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı, Şinasi’nin 1860 yılında Agâh Efendi ile
birlikte çı-kardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesindeki yazılarıyla başlamıştır. O
zamandan günümüze kadar fıkra yazan başlıca yazarlar şunlardır: Namık Kemal,
Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Burhan Felek, Peyami Safa, Refi
Cevat Ulunay, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Bedii Faik, Necip Fazıl
Kısakürek, Nazlı Ilıcak, Rauf Tamer, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Oktay Ekşi,
Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, İlhan Selçuk, Ergun Göze, Hasan Pulur, Mehmet Barlas,
Fehmi Koru, Ta-ha Akyol, Gürbüz Azak, Yavuz
Gökmen, Gülay Göktürk.

1.GÜLDÜRÜCÜ FIKRALAR
                                              
-Amaç:-kısa ve özlü biçimde bir görüşü belirtme
                                                              -bir ders veya öğüt vermektir.
    -Araç:-güldürücü,eğlendirici anlatım.
    -UYARI:Bazen amaç aracın yerine geçebilir, tek amaç güldürmek olabilir.
    -Yazanı veya söyleyeni belli değildir.


2.GAZETE VE DERGİ FIKRALARI

Gazete ve dergilerin belirli köşelerinde.
Konular genellikle güncel
Gazetelerdekine köşe yazısı denir.
Deneme türünün gazete ve dergilerdeki durumu diyebiliriz.
Temel amaç :Okurun önemli noktalara dikkatini çekmek, onu uyarmak ve düşündürmektir.
Kanıtlama yoluna gitmez.
Kısa ve günübirlik yazılardır.
Yüzeysel
Nükteli sözler ve atasözlerinden yararlanır
Kişisel görüşler
Düşünce ağırlıklıdır,düşünce yazılarıdır.

Türk edebiyatında mizah

* Türk edebiyatında ise gerçek anlamda ilk mizah ürünleri masallar, fıkralar ve seyirlik oyunlardır. Divan edebiyatında da sık rastlanmamakla birlikte mizah yer almıştır. Tanzimat döneminde Türk mizahının çehresi geniş ölçüde değişti. Teodor Kasap ve Direktör Ali Bey’in Fransız edebiyatının etkisiyle yazdıkları tiyatro eserleri önem kazandı. Şinasi’nin Şair Evlenmesi, Ziya Paşa’nın Zafername Şerhi, Namık Kemal’in imzasız fıkra ve yergileri bu tiyatro eserlerini izledi. 2. Meşrutiyet’le birlikte Türk mizah edebiyatı büyük gelişme gösterdi. Baha Tevfik, Peyami Safa, Ömer Seyfettin, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon gibi birçok yazar mizah yazılarıyla ünlendi.

* Cumhuriyetle birlikte Türk mizahı yeni bir kimlik kazandı. Bu dönem yazarları geçmişi eleştiren, yani dönemi savunan bir tutum benimsedi. Çok partili dönemle birlikte mizah kapsam ve konu bakamından büyük zenginlik kazandı. Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Rifat Ilgaz, Orhan Kemal, Bedii Faik, Haldun Taner, Muzaffer İzgü, Çetin Altan gibi yazarlar bu dönemin önemli isimleridir.

0 yorum

Yorum Gönder