-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar



NASRETTİN HOCA FIKRALARI

Bir gün Hoca bir bostana girüb havuç ve şalgam, ne ki buldu ise çuvala ve koynuna toldururken bostancı bunu tutup “Bunda ne ararsın?” dedikte Hoca şaşırub “Geçen bir şedid rüzgâr esti, beni buraya attı.” cevabını virmiş ise de Bostancı, “Yahu bunları kim yoldu?” diyince “Rüzgâr şedid olduğundan, beni oradan oraya attı. Neye yapıştım ise elimde kaldı.” dedikte bostancı, “Ya bunları çuvala kim toldurdu?” diyince cevabında “Ben de anı tefekkür iderdim (düşünürdüm.).” dimiş.
Letaif-i Rivayat-ı Nasrettin Hoca
hzl.: Fikret TÜRKMEN

3. metin
RÜZGÂRIN ATTIĞI ADAM
Hoca bir gün boş bir bostana dalar;
Yolar, temizler, bostanda ne varsa.
Marullar, patlıcanlar, salatalar;
Doldurur bir çuvala tıka basa.
Tam yükü yükleneceği sırada
Çam yarması bir adam peyda olur.
— “Herif! der, ne arıyorsun burada?”
Hoca bir düşünür, cevabı bulur;
Der ki : — “Dün bir rüzgâr çıkmıştı hani,
işte odur atan buraya beni.”
— “Demek seni buraya atan, rüzgâr.
Peki, ya bu patlıcanlar, marullar?
Onları da hep rüzgâr mı kopardı?”
— “Evet! Biraz fazlaca esiyordu;
Beni öteye beriye savurdu;
Neye uğradığımı bilemedim;
Bari şunlara tutunayım, dedim;
Neye tutundumsa elimde kaldı.”
Bunun üzerine bostancı kızar:
— “Peki, çuvala koyan da mı rüzgâr?
Söyle, kim doldurdu çuvala bunu?”
Hoca tatlı tatlı kaşır burnunu:
Sonra döner, der ki: — “İlahi oğlum,
işte ben de onu düşünüyordum.”

Orhan Veli KANIK
Nasrettin Hoca Hikâyeleri

1. a. Okuduğunuz ikinci ve üçüncü metni aşağıdaki ölçütler doğrultusunda inceleyiniz. Her iki metnin ortak ve farklı yönlerini tablonun ilgili bölümüne yazınız.

Ölçütlerİkinci MetinÜçüncü Metin (Rüzgârın Attığı Adam)
TemaNasreddin Hocaİnsanın 4 maddeden yaratılışı
Anlatım BirimiMizahi anlatımÖğretici, didaktik ve açıklayıcı anlatım
Yazılış AmacıGüldürmekÖğretmek, bilgi vermek
imgeler——————–—————
UyaklarUyak varUyak yok
b. Yaptığınız incelemeden hareketle öğretici metinleri anlatım biçimleri bakımından gruplandırınız.
Öğretici metinler
Düz yazıyla yazılanlar
Manzum yazılanlar

c. Aşağıda verilen Nasrettin Hoca fıkrasını Orhan Veli’nin yazdığı gibi manzum şekilde yazınız. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.
Bir gece rüyasında Hoca’ya tokuz akçe virmişler.Hoca hele on akçe olsun dirken uyanıb baktı ki elinde bir şey yok. Gözlerini kapayup elini uzatub “Getür bari, tokuz akçe olsun.” dimiş.

2. “Bir gece rüyasında Hoca’ya tokuz akçe virmişler.” “Düzgâr (rüzgâr) şedid (şiddetli) olduğundan, beni oradan oraya attı.” cümlelerindeki yabancı kelimeleri ve cümlelerin yapısını inceleyiniz, “girüb, dedikte, toldurdu” kelimelerini günümüzdeki kullanımlarıyla karşılaştırınız. Farklılıkların nedenini belirterek metnin dil özelliklerini sıralayınız.
2. “girüb, dedikte, toldurdu” kelimeler günümüzde girip, dediğinde, doldurdu şeklinde değişerek gelmiştir. Bu farklılaşma 14 yüzyıl Anadolu’da kullanılan Eski Anadolu Türkçesi’nin özelliklerinden kaynaklanmaktadır. O dönemde sesli harflerin bazılarının yuvarlak eğilimli olduğunu görmekteyiz.

3. Metindeki anlamlı en küçük birimleri belirtiniz. Bunların, metnin ana düşüncesini destekleyip desteklemediğini söyleyiniz.
3.
4. Metnin ana düşüncesini belirtiniz.
4. Nasreddin Hoca’nın yaptıkları

5. Metindeki yabancı kelimeler ve metnin anlatımından yola çıkarak okuduğunuz eserlerde hangi geleneğin izlerinin görüldüğünü belirtiniz.
5. İslami geleneğinin izlerinin sürdüğünü görebilmekteyiz.

6. Kitabınızdaki metinlerden hareketle, XIII – XIV. yüzyıl öğretici metinlerinin oluşmasında etkili olan zihniyet hakkında bilgi veriniz.
6. Dönem itibariyle öğretici metinlerin çokça yazıldığı bir dönem birlikte insanlara bilgi vermek için yazılan metinleri görmekteyiz. Osmanlı yeni kurulmuş ve Yükselme dönemine girilerek yeni bir dünya kurulacağı gözlenmiştir. Bu da bize insanların bilgi ihtiyaçları olduğunu göstermektedir.

7. Okuduğunuz metnin ana düşüncesi ve XIV. yüzyıldaki düzyazıların yazılış amacından hareketle Nasrettin Hoca fıkralarının kaleme alınma nedenlerini söyleyiniz.
7. Kalıcılığını sağlamak ve var olan Nasreddin Hoca gibi bir değeri bir sonraki kuşağa taşımak amacıyla yazılmıştır.

8. Nasrettin Hoca fıkrasında ve “Makâlât’ta kullanılan yeni kelimeler hangi kültürün izini taşımaktadır? Bu kelimeler, nesir diline bir zenginlik katmış mıdır? Düşüncelerinizi belirttikten sonra XIV yüzyıl nesrinin özelliklerini sıralayınız.
8. İslam kültürünün izleri görülmüştür ve bu kültürde şiirde olduğu gibi nesir alanında bir zenginlik katmıştır.
14 yüzyıl nesir dini ve din dışı olmak üzere iki koldan gelişir. Dini olanların konuları genel olarak dini savaşlar, dinde önemli yeri olan şahısların hayatları, Hz. Peygamberin hayatı, dört halife, tasavvuftur.
Dilin ağır olan metinler olduğu gibi sade dille yazılanlar da vardır.

0 yorum

Yorum Gönder