-

| 0 yorum ]

1. Milli edebiyat döneminin tanınmış ilk romancısı ve hikayecisi sayılır. Şöhretini karakter yaratmada gösterdiği başarıya borçludur. Şahıs ve çevre tasvirlerinde realist, tabiat tasvirlerinde özneldir. İlk dönem romanlarında kadını, kadın psikolojisini ve ferdi konuları işlerken sonraki yıllarda sosyal içerikli geleneğe bağlı konuları işledi. Mor Salkımlı Ev, Ateşten Gömlek, Sinekli Bakkal, Tatarcık... önemli yapıtlarıdır.
Yukarıda özellikleri verilen sanatçımız, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Refik Halit Karay                   B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
C) Reşat Nuri Güntekin                   D) Halide Edip Adıvar
E) Ziya Gökalp
2. Bu akıma Ziya Gökalp ve M. Fuat Köprülü fikir babalığı yaptı.
Sanatı bir araç olarak gördüler. Anadolu'yu edebiyata sokmayı başardılar. Hikayede Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay; romanda Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, şiirde Mehmet Emin Yurdakul bu ekolün önemli temsilcileridir.
Yukarıda özellikleri ve sanatçıları verilen edebi dönem, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cumhuriyet Dönemi                  B) Milli Edebiyat Dönemi
C) Servet-i Fünun Dönemi             D) Yedi Meşaleciler Dönemi
E) Fecr-i Ati Dönemi
3. Aşağıdakilerden hangisi Ömer Seyfettin'in belirleyici özelliklerinden biri değildir?
A) Konularını; tarihten, anılarından, günlük hayattan, menkıbelerden ve halk destanlarından almıştır.
B) Maupassant tarzı hikayeler yazmıştır.
C) Dili yalın, açık, halk konuşmasıdır.
D) Tasvir ve karakterlere değil, olaya önem vermiştir.
E) Hikayeleri dışında roman, şiir ve tiyatro eserleri de vardır.
4. Hikayeciliği edebiyatımızda meslek haline getiren odur. Dil, kuruluş, anlatım ve getirdiği konular yönünden öykümüze çağdaş değerler kazandırdı. Maupassant'ın tekniğini benimser; konularını günlük hayattan, tarihten, gözlemlerinden alır. Halk fıkralarından ve tarihçilerin kitaplarından konular seçti.
Yukarıda sözü edilen yazarımız, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Refik Halit Karay             B) Falih Rıfkı Atay
C) Reşat Nuri Güntekin      D) Ömer Seyfettin
E) H. Rahmi Gürpınar
5. Meşrutiyetten sonra (1908) Osmanlıcılık iyice zayıfladı. İslamcılık ve Türkçülük akımları gelişti. Halka Doğru, Genç Kalemler dergileri yayımlandı.
Parçada anlatılan dönemde doğan edebiyat hareketi, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Garip akımı
B) Beş Hececiler   
C) Fecr-i Âti topluluğu
D) Milli edebiyat
E)  Yedi Meşaleciler
6. Aşağıdakilerden hangisi, Milli edebiyatçıların roman ve öykü alanında gerçekleştirdiği yeniliklerden biri değildir?
A) Öykü ve romanın konusu İstanbul dışına çıkarıldı.
B) Teknik olarak gözleme dayanan realist ve natüralist yöntemler kullanıldı.
C) Edebiyat dili sadeleştirildi ve anlatıma yalınlık getirildi.
D) Kişisel yaşam ve ruh çözümlemelerine ağırlık verildi.
E) Milli kaynaklara ve konulara yönelindi.

7. Onu çağdaşlarından ayıran başlıca özellik hayal ürünü olan soyut bir alem yaratmasıdır. Toplumcudur. Konuşmalarda çok realist olan yazar, betimlemelerinde, olayı hikaye edişinde tamamıyla Osman-lıcaya kayar. Bu, romanlarının en zayıf yönlerinden biridir. Onun romanlarında teknik hatalardan biri de romanının üçüncü şahsı olarak ortaya çıkışı ve bilgi vermesidir. Buna bazı olayların ana olaya bağlamaması da eklenebilir. Şıpsevdi, Şık, Mürebbiye... önemli eserleridir.
Bu parçada sözü edilen yazar, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hüseyin Rahmi Gürpınar            B) Mehmet Rauf
C) Halit Ziya Uşaklıgil                      D) Ahmet Rasim
E) Memduh Şevket Esendal
8. İlk eserlerinde ferdi konulara eğilerek aşk konusunu ve kadın psikolojisini işleyen yazar sonraki yıllarda Türkçülük akımını benimseyerek realizmin etkisine girdi. Romanlarındaki çeşitli süslemelerden kaçındı. Bu dönemde; dönemlere, nesillere ve geleneğe göre eserler verdi. "Türkün Ateşle İmtihanı" adlı yapıtında Kurtuluş Savaşı anılarını anlatan yazarın birçok romanı, hikayesi vardır.
Yukarıdaki parçada sözü edile yazar, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Reşat Nuri Güntekin                   B) Halide Edip Adıvar
C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu      D) Hüseyin Rahmi Gürpınar
E) Refik Halit Karay
9. Sade bir Türkçeyle yazmış ve milli konuları işlemiştir. Realist Türk hikâyeciliğinin en önemli isimlerinden biridir. Özellikle tarihi hikayele-riyle tanınan yazar, Türklere Balkanlarda yapılan zulümleri bildiği için hikâyelerinde sık sık bu konuyu işlemiştir. En önemli eserlerinden bazıları: Efruz Bey, Bomba, Yüksek Ökçeler...
Bu parçada tanıtılan yazar, aşağıdakilerden hangisidir? 
A)   Ömer Seyfettin         B)   Ziya Gökalp 
C)   M. Emin Yurdakul         D)   Ali Canip Yöntem 
E)   Refik Halit Karay
10. Türkçülük akımını bir sisteme, programa bağlayıp topluma mal eden bir fikir adamıdır. Dilde, güzel sanatlarda, ahlakta, hukukta, dinde, ekonomide, siyasette ve felsefede Türkçülüğü geliştirme amacındadır. Milli Edebiyat akımını güçlendirerek halka ve milli değerlere gidilmesi yönünde genç kuşaklara önderlik etmiştir. Manzum destanları, didaktik eserleri ve makaleleri ile üne kavuşmuştur.
Yukarıda sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ziya Gökalp  B) Ahmet Hikmet Müftüoğlu
C) Fuat Köprülü D) Refik Halit Karay
E) Ömer Seyfettin
11. Yakup Kadri'nin roman yazarı olarak adını duyuran ilk romanı ……'ta Tanzimat'tan I. Dünya Savaşı'na kadar yetişen üç kuşak arasındaki anlayış farklılığını dile getirir, …’da ise Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu köylüsünün durumunu, sıkıntılarını, aydınlarla olan çatışmalarını resmeder.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kiralık Konak - Yaban
B) Nur Baba - Ankara
C) Hüküm Gecesi - Kiralık Konak
D) Panorama - Hüküm Gecesi
E) Sodom ve Gomore - Ankara
12. Bir salon edebiyatı olan Servet-i Fünun sanatçıları konularını İstanbul'la sınırlandırdılar. Böylece Anadolu'yu tümden ihmal ettiler. Daha sonra Milli Mücadele yıllarından başlayarak genç nesiller arasında "okuldan memlekete" düşüncesi hakim olmuş, böylece Anadolu'nun kapılarını zorlayan sanatçılar olmuştur.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi, Anadolu'ya açılan kişiler arasında sayılamaz?
A) Mehmet Rauf                       B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
C) Halide Edip Adıvar               D) Reşat Nuri Güntekin
E) Refik Halit Karay
13. İstanbul işgal altındadır. Gençlerden bir kısmı Anadolu'da yokluk ve sefalete karşın Mustafa Kemal'in başlattığı Milli Mücadele'ye katılmak için gizlice İstanbul'dan ayrılmakta; bir kısmı ise Anadolu'ya silah ve cephane taşımaktadır. Taksim, Beyoğlu, Şişli, Yeşilköy, Nişantaşı çevresinde düşman subaylarıyla birlikte, balo, dans ve eğlenceler düzenleyen bir grup insanı anlatır roman.
Bu parçada sözü edilen roman ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?A) Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
B) Ateşten Gömlek - Halide Edip Adıvar
C) Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin
D) Fatih Harbiye - Peyami Safa
E) Vurun Kahpeye - Halide Edip Adıvar
14. Yazarın "Kiralık Konak" ve "Nur Baba"dan sonra yayımlanan eseri, "Hüküm Gecesi’dir. Bu roman II.Meşrutiyet sonrası parti çekişmelerine dayandırılmıştır. Özellikle İttihat ve Terakki yönetimine karşı girişilen savaşı anlatır. Romanın başkahramanı olan gazeteci Ahmet Samim, giriştiği savaşta yenilir ve Sinop'a sürgün olarak gönderilir.
Bu parçada eserleri hakkında bilgi verilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Reşat Nuri Güntekin            B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
C) Halide Edip Adıvar              D) Refik Halit Karay
E) Halit Ziya Uşaklıgil
15. Aşağıdakilerden hangisi Milli edebiyat döneminin belirleyici bir özelliği değildir?
A) Sanatta toplumcu olma
B) Hece ölçüsüne dönme
C) Batı edebiyatını yakından inceleme
D) Yerli ve milli kaynaklara yönelme
E) İstanbul Türkçesini kullanma
16. Aşağıdakilerden hangisi Milli edebiyatın özelliklerinden biri değildir?
A) Şiirde yalnız ulusal hece, yani hece ölçüsü kullanılmalı
B) Halka doğru düşüncesi temel alınarak hareket edilmeli
C) Yazı dili İstanbul'un kibar hanımlarının kullandığı Türkçe olmalı
D) Konular halkı ilgilendiren türden olmalı
E) Divan şiiri ve Tanzimat dönemi şiirleri örnek alınmalı
17. Yazı hayatında Fecr-i Ati topluluğuyla giren yazar, romantizm ve realizmin etkisinde ürünler vermiştir. Asıl ününü romanlarıyla sağlamıştır. Tarihi ve sosyal olayların her birini romanlarına konu eden sanatçı Tanzimat devrinden Atatürk dönemine kadar Türk
milletinin geçirmiş olduğu devreleri ve bu devrelerde çekmiş olduğu sıkıntıları krizleri, yaşayış ve görüş farklılıklarını, yakın tarihimize ışık tutacak şekilde işledi. Kiralık Konak, Nur Baba, Yaban, Hüküm Gecesi, Bir Sürgün... önemli yapıtlarıdır.
Yukarıdaki  parçada sözü edilen sanatçımız, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Reşat Nuri Güntekin         B) Halide Edip Adıvar
C) Refik Halit Karay              D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu
E) Hüseyin Rahmi Gürpınar
18. O, romanlarında dil ve anlatımı pek önemsemez. İlk romanlarından başlayarak konuşma dili sadeliğinde bir dil, canlı; ancak özen gösterilmemiş bir anlatım göze çarpar. Kendisinin: "Yazarken cümleleriniz aklınıza kolaylıkla gelir mi?" sorusuna verdiği cevap: "Hemen aklıma geliverir." “Peki, sonradan dönüp cümlelerinizi gözden geçirir misiniz?” sorusuna: "Pek değil." cevabını verir. Bu cevap, bize dil ve anlatımdaki sadeliğin ve yer yer görülen cümle bozukluklarının nedenini açıklıyor.
Bu parçada anlatımından söz edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?A) Halide Edip Adıvar                B) Halit Ziya Uşaklıgil
C) Ahmet Hamdi Tanpınar           D) Mehmet Rauf
E) Yahya Kemal Beyatlı
19. (I) Dilde sadeleşme çabaları Tanzimat dönemiyle başlamış; ancak kesin bir başarı elde edilememiştir. (II) Nitekim Servet-i Fünûn döneminde bu çabalar son bulmuş dilimize çok sayıda yabancı sözcük girmiştir. (III) Bu dönemde Tevfik Fikret, Halit Ziya gibi sanatçıların dili sadeleştirme çabaları da yetersiz kalmıştır. (IV) 1911 yılında Milli edebiyat döneminin başlamasıyla öz Türkçenin kullanılması yeniden gündeme gelmiştir. (V) Temelleri Tanzimat döneminde atılan, Milli edebiyatçılar tarafından gerçekleştirilen dilin sadeleştirilmesi Cumhuriyet döneminde tam anlamıyla başarıya ulaşmıştır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır?
A)  I             B) II             C) III             D) IV            E)  V

20. Aşağıdakilerden hangisi Milli edebiyatçıların "Genç Kalemler" dergisinde dil konusunda ortaya attığı görüşlerden biri olamaz?
A) Gerek konuşma dilinde gerek yazı dilinde standartlaşmış olan İstanbul Türkçesi esas alınmalıdır.
B) Dilimize yabancı dillerden girmiş ve kullanımı yaygınlaşmış olan sözcükler dilden atılmamalıdır.
C) Sanat eserlerinde Türkçe sözcüklerin tercih edilmesine özen gösterilmelidir.
D) Öz Türkçenin dil kuralları uygulanmalı yabancı tamlamalar dilden atılmalıdır.       
E) Yabancı dillerden sözcük almak gerektiğinde Arapça ve Farsça yerine Batı dilleri tercih edilmelidir.

21. Hikâyeleri realist özellik taşır. Konuları genellikle tarihî olaylar, çocukluk hatıraları ve yaşanan gün­lük olaylardır. Hikâyelerinde aşk konusunu da iş­ler. Kahramanlık, hikâyelerinin önemli konuların- dandır. Bazı eserlerinde sosyal hayattaki gülünç özellikleri karikatürize eder. Türklerin Balkan­larda uğradıkları zulümleri de konu edinir. Dili ol­dukça sadedir ve yalındır. Kurguları oldukça ba­şarılıdır.
Bu metinde sözü edilen sanatçı ve içinde yer aldığı edebiyat dönemi aşağıdakilerin hangi­sinde bir arada verilmiştir?
A)  Samipaşazade Sezai - Tanzimat Dönemi
B)  Ömer Seyfettin - Millî Edebiyat Dönemi
C)  Ahmet Haşim - Fecriati Dönemi
D)  Mehmet Akif Ersoy - Millî Edebiyat Dönemi
E)  Halit Ziya Uşaklıgil - Servetifünun Dönemi

22. Aşağıdakilerden hangisi Genç Kalemler der­gisinde yayınlanan Yeni Lisan’da yer almaz?
A)  Türkçede kullanılan Arapça, Farsça dilbilgisi kuralları kaldırılmalı.
B)  Bilimsel terimlerde Arapça kullanılmasında sakınca görmemeli.
C)  Başka Türk Lehçelerinden sözcük alınmalı.
D)  Konuşmada İstanbul ağzına uyulmalı.
E)  Arapça ve Farsça sözcükler asıllarındaki söy­lenişlerine değil, Türkçedeki söylenişlerine göre yazılmalı.

23. Türkçülük akımını bir sisteme oturtan, temel ilke­lerini ortaya koyan, bunları halka indirmeye çalı­şan sanatçıdır. Sanatçı, Türkçülüğün dilde, sa­natta, bilimde, hukukta, dinde, ahlakta, siyasette, felsefede ve iktisatta nasıl gerçekleşeceğini yazı­larıyla ortaya koymuştur.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakiler- den hangisidir?
A)  Mehmet Akif Ersoy
B)  Yahya Kemal Bey atlı
C)  Mehmet Fuat Köprülü
D)  Ömer Setfettin
E)  Ziya Gökalp

24. Ezgi koydum, ahlarla, figanlarla Türk şirine,
Öz dilimle haykırdım, “Ey milletim, uyan!” diye; Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine; Saç ve sakal ağarttım ben de, "Vatan, vatan!” diye.
Bu dizelerin aşağıdaki hangi sanatçıya ait ola­bileceğini belirleyiniz.
A)  Yahya Kemal Beyatlı
B)  Mehmet Emin Yurdakul
C)  Ahmet Haşim
D)  Tevfik Fikret
E)  Mehmet Akif Ersoy

25. —, Genç Kalemler dergisinde Türk dilinin sade­leştirilmesi için makaleler yazmış, bu yazılar "Ye­ni Lisan” hareketinin yayılmasında ve millî edebi­yat akımının başlamasında etkili olmuştur.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakiler- den hangisi getirilmelidir?
A)  Ahmet Haşim
B)  Yahya Kemal
C)  Fuat Köprülü
D)  Ahmet Rasirn
E)  Ömer Seyfettin

26. Lisanda sayılır öz,
Herkesin bildiği söz,
Manası anlaşılan,
Lügate atmadan göz.
Bu dizeler aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait olabilir?
A)  Ziya Gökalp
B)  Ömer Seyfettin
C)  Ahmet Haşim
D)  Mehmet Akif Ersoy
E)  Yahya Kemal Bayatlı

| 0 yorum ]


SAYFA 132
1.   “Beyanname” sözcüğünün sözlük anlamında dikkatinizi çeken bir resmiyet var mıdır? Nasıl?
Bir kimsenin resmi bir kuruluşa herhangi bir durumu bildirmek için verdiği çizelge ya da bildirgeye beyan­name denir.


2.  Bir edebî hareket için toplanan insanların, seslerini bir beyanname ile duyurmak istemelerinin nedeni ne olabilir? Tahminlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
3.  Kendilerini tanıtmak ve seslerini duyurmak istemişlerdir. Oluşan edebi hareketin özelliği, ne gibi yenilikler getireceği, önceki dönemlerden farklılıkları beyanname ile halka duyurulur, ilgili kişiler bilgilendirilir. Varsa bu topluluğun yayın organı söylenir, meraklılarının takip etmesi amaçlanır.
“Geleceğin Şafağı” anlamına gelen “Fecr-i Âtî” topluluğunun Servet-i Fünûn dergisinde yayınladığı beyannameden bir bölüm okudunuz. Daha önceki ünitelerde Tanzimat Dönemi ve Edebiyat-ı Cedide’yi hazırlayan nedenleri öğrenmiştiniz. Edebiyat-ı Cedide’nin doğmasından sonra Batı’daki edebî topluluklara özenerek toplanan bir grup genç, okuduğunuz beyannameyle seslerini duyururlar. Bu gençler, sanat anlayışlarını “Sanat şahsî ve muhteremdir. (Sanat kişisel ve değerlidir.)” şeklinde ifade ederler. Bu beyannameden de yararlanarak sıraladığımız üç edebî dönemi, oluşum nedenleri açısından karşılaştırınız. Sonuçları tabloya yazınız.

Tanzimat Dönemini hazırlayan etkenler
Edebiyat-ı Cedide’yi hazırlayan etkenler
Fecr-i Âtî topluluğunu bir araya gelmeye sevk eden etkenler
Üç edebî dönemin oluşum nedenleri arasındaki farklılıklar

Oluşumunu
hazırlayan
etkenler
Batılılaşma düşüncesi
Yenileşme çalışmaları
Batı’da ortaya çıkan düşünce akımlarının Osmanlıdaki etkisi
Fransız edebiyatı
Siyasi baskılar, sansür
Recaizade Mahmut Ekrem’in edebiyat anlayışı
Eski-yeni çatışması
Batı’daki edebiyat topluluklarını örnek almaları
Kendilerini halka duyurma isteği
Edebiyatımızı tanıtma isteği
Servetifünun’a karşı olmaları
Tanzimat edebiyatının oluşumunda sosyal ve siyasi faktörler daha etkilidir. Tanzimat edebiyatında siyasi ve sosyal hayatı etkileme, yönlendirme amacı vardır. Diğer topluluklarda edebi amaç görülür.






 SAYFA 133
Bilgi birikiminizden yararlanarak Fecr-i Âtî Beyannamesi’nin altına imza atan sanatçı­ların adlarını aşağıya sıralayınız.
Ahmet Samim, Ahmet Haşim, Emin Bülent, Mehmet Fuad, Tahsin Nahit, Refik Halit, Yakup Kadri, Faik Ali, Hamdullah Suphi, Celal Sahir, Şahabettin Süleyman, Müfit Ratip

“Fecr-i Âtî, üyelerinin çalışmalarının meyvelerini ithiva edecek bir kütüphane kurmak üzeredir. Edebiyat-ı Cedide’nin parlak zekâlarına da tan yeri olmak meziyetine sahip olan Servet-i Fünûn dergisi, eserleri yayımlayacaktır. Bundan başka memleketimizin duygu ve düşünce hayatının gelişmesini temin edecek önemli batı eserlerini kendi üyelerine ve mükâfatlı yarışmalara dışarıdan seçilecek kişilere tercüme ettirmek, halka açık konferans­lar vererek halkın edebî zevkinin yükselmesine, bilgisinin sınırlarını genişletmesine çalış­mak, Batı ülkelerindeki benzer kurumlarla ilişki kurarak memleketimizin edebî mahsûllerini Batı’ya, Batı’nın ışıklarını doğunun ufuklarına naklederek sağlam ve yüce bir köprü vazifesi görmek Fecr-i Âtî’nin dilekleri arasındadır.”
Fecr-i Âtî Beyannamesi’nden alınan yukarıdaki bölümler ve araştırmanızın sonucunda edindiğiniz bilgilerden yararlanarak bu beyannamenin altına imza atan sanatçıların hangi edebî türlerde eser verdiklerini ve vermek istediklerini noktalı yerlere yazınız.


4.ETKİNLİK:
Aşağıdaki şemada adı belirtilen yazarlar, Fecr-i Âtî’nin dağılması sonucu, hangi edebî dönem veya toplulukların etkisinde kalarak eser vermişlerdir? Bu açıdan adı belirtilen yazar­ları, uygun topluluk veya dönem adıyla eşleştiriniz.


SAYFA 134
YORUMLAMA-GÜNCELLEME
5.ETKİNLİK
Hazırlık bölümündeki 2. soruda yaptığınız tahminlerin doğru olup olmadığını tartışınız. Ulaşacağınız sonucu defterinize yazınız.
1. Kısa süreli de olsa edebî bir topluluk kuran yazar ve şairlerin ideallerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Edebiyata yeni bir anlayış kazandırmak istemişler, edebiyatın ciddi bir iş olduğunu dile getirerek bu konuda konferanslar vermeyi, halkı bilgilendirmeyi amaçlamışlar. Düşünce olarak güzel ama amaçlarını gerçekleştirememişler. Fecr-i Âti sanatçılarının sanata bakışı “şahsi” olması topluluğun çabuk dağılmasına neden olmuş.
2. Fecr-i Âtî topluluğu sanatçılarının “Sanat şahsî ve muhteremdir.” görüşü, daha önceki edebî topluluklardan hangilerinin görüşleriyle benzerlik gösteriyor? Fecr-i Âtî sanatçılarının edebiyatla ilgili görüşleri, onların sanat anlayışında birlik olduğunu gösterir mi? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Servetifünun’la benzerlik gösteriyor. İki topluluk da bireysellik ve estetiği ön planda tutmuş.
3. Fecr-i Âtî topluluğunun bir araya gelme nedenini yorumlayınız. Fecr-i Âtî’nin istek ve amacı edebiyatımızda büyük bir değişiklik meydana getirebilecek nitelikte midir? Neden?
Kendi sanat anlayışlarını tanıtmak, toplumu edebiyat konusunda bilgilendirmek amacıyla ortaya çıkmışlar. Bu anlayış edebiyatta değişiklik meydana getirecek nitelik kazanmamış.

DEĞERLENDİRME

1. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A. Tanzimat’ın ilanı ve sosyal alanda yapılan Batı tarzı reformların Tanzimat Dönemini hazırla­mış olması
B. Eski-yeni çatışması ve yenilikçilerin bir araya gelişinin, Edebiyat-ı Cedide’nin ortaya çıkma­sına neden olması
C. Fecr-i Âtî topluluğu üyelerinin, Türk edebiyatını daha çok Batılılaştırma ve dünyaya tanıtma amacıyla bir araya gelmesi
D. Fecr-i Âtî topluluğundaki sanatçıların, topluluğun dağılmasından sonra edebiyat hayatları­na son vermeleri
E. Fecr-i Âtî topluluğunun; Edebiyat-ı Cedide sanatçıları gibi siyasi, sosyal, kültür ve zevk ba­kımından bir dayanağının olmaması

CEVAP : D

2. Aşağıdaki yazar ve şairlerden hangisi Fecr-i Âtî topluluğundan sonra Millî Edebiyat Akımı’nın içinde yer almamıştır?
A. Yakup Kadri Karaosmanoğlu
B. Refik Halit Karay
C. Ali Canip Yöntem
D. Faruk Nafiz Çamlıbel
E. Hamdullah Suphi Tanrıöver

CEVAP: D

3. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( D ) Fecr-i Âtî sanatçıları şiir, söyleşi, eleştiri, makale türünde eserler vermişlerdir.
(D ) Fecr-i Âtî sanatçıları arasında sanat anlayışı yönünden birlik sağlanamamıştır.
(D) Fecr-i Âtî topluluğu, Servet-i Fünûn sanatçılarıyla aynı görüşleri paylaşmaz.

4. Tanzimat Dönemi, Edebiyatı Cedide Dönemi ve Fecr-i Âtî Dönemi edebiyat anlayışı arasındaki farklı ve benzer yönleri defterinize sıralayınız.
5. Fecr-i Âtî topluluğunun “Sanat şahsi ve muhteremdir.” görüşüne katılıp katılmadığınızı açıklayınız.

6. Fecr-i Âtî topluluğunun edebiyatımızdaki yerini ve önemini belirtiniz.
Fecriati topluluğu bir bildiri yayımlayarak edebiyat sahnesine çıkan ilk topluluktur. Çok geniş bir alanda yenilik yapmayı amaçlamışlar ama Servetifünun ede­biyatının devamı olmaktan öteye gidememişlerdir. Fecriati edebiyatının en önemli şairi olan Ahmet Haşim’in şiirimize önemli katkıları olmuştur. Serbest müstezatı daha da serbest biçimde kullanan Ahmet Haşim, şiirde Servetifünun sanatçılarının yapmaya çalıştığı müzikal ahengi başarıyla gerçekleştirmiştir. Fecriati edebiyatı en çok şiir türünde ön plana çıkmıştır.