Sponsorlu Bağlantılar |
I-TAKVİM-İ VEKÂYİ ( 1831)
Toplumlarda gazetenin iki önemli görevi vardır. İktidarın
bildirdiklerini halka iletmek ve halkı siyasi güncel olaylar hakkında
bilgilendirmek. 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldıran ve devlet yönetiminde
reform hareketlerine girişen II. Mahmut’un bu gelişmelere paralel olarak 1831
de Takvim-i Vekayinin Osmanlıca ilk resmi gazete sıfatı ile çıkması tesadüf
olamaz. 1830 yıllar II.Mahmut’un iktidarı merkezleştirmeyi amaçladığı bir
dönemdir. Padişah, reformlarının gerçekleşmesinde siyasi basın gücünün
farkındadır. Yurt içinde kamoyu oluşturmayı hedeflediği kadar imparatorluktaki
reform ve değişileri batı dünyasına duyurma arzusu içinde Arapça,
Ermenice,Farsça, Fransızca, ve Rumca baskılarıda yayımlanmıştır. Ayrıca Mısır
‘da Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın teşebbüsü ile 1831 de
Takvim-i Mısriyye yayımlanmıştır. Osmanlı Devletine karşı etkin bir propaganda
aracı olarak kullanılmıştır. Takvim-i Vakayi haftalık olarak yayınlanan bir
gazetedir. Resmi ilanların yanı sıra iç ve dış gelişmelere ilişkin haberler yer
almaktaydı. Resmi bir gazete olmasından dolayı makale içerikleri
devletin görüşleri doğrultusundaydı. 1860′tan sonra sadece resmi duyurular ve
kabul edilen yasa metinleri yayınlanır oldu. II.Abdülhamit devrinin büyük bir
kısmında yayınlanmasına karşın, 1878 yılından 1891 yılına kadar yayınlanmadı.
1892 de yeniden yayın hayatı durdu. 1908 de Jön Türk İhtilali sırasında yenıden
yayınlandı. Türkiye Cumhuriyeti döneminde onun yerini Resmi Gazete
almıştır.
II-CERİDE-İ HAVADİS( 1840)
Ceride-İ Havadis, Türk basın tarihinin ilk özel türkçe gazetesi
olarak kabul edilir ancak devletten yardım alması yarı resmi bir yapı
doğurmuştur. William Churchill adında bir ingiliz tarafından 1840 yılında
çıkarılmaya başlanmıştır. sadece haber içerikli olan gazete ilk yayınlandığı
günlerde hiç ilgi görmemiş, ilk üç sayı bedava dağıtılmıştır. gazete haftalık
olarak çıkarılmaya başlanmış ardından on günde bir çıkarılması
kararlaştırılmıştır. ardından William Churchill siyasi nüfuz kullanarak
devletten ayda 2500 kuruşluk yardım almayı başarmıştır. gazetede, dış
ülkelerden muhabirleri vasıtasıyla dış haberlere yer verilmiştir. bu özelliği
nedeniyle gazete seçkin zümre tarafından takip edilmiştir. gazeteye
iskenderiye’den haber gönderen bir muhabir türk basın tarihinin ilk muhabiri
sayılmaktadır. Gazetenin diğer bir özelliği ilanlara yer vermesidir. ilk ölüm
ilanları bu gazetede yer almıştır. 1854 Kırım savaşına, gazete savaş
muhabirlerini göndermiştir, gazete 1864 yılında 1212 sayıyı geride bırakarak
kapanmıştır.
III- TERCÜMAN-I AHVAL(1860)
Tercüman-ı Ahvâl, İstanbul’da 1860-1866 arasında yayımlanan ilk
özel Türkçe gazetedir. Bu gazete hem gazetecilik hem de edebiyat yönünden tam
bir dönüm noktası olmuştur. Sosyal ve siyasal olayların yoğunluk arzettiği halk
tarafından merak ve heyecanla izlenen olaylar bu gazetede yayınlanmıştır.Bir
övgü gazetesi değil , düşünceve tartışma gazetesi olmuş,fertlerin düşünce ve
kanatlarını açığa vurulmasına katkı sağlamış, imtiyazlı baş yazı geleneği ilk
bu gazetede başlamış, tefrika ve tartışmalar, haberi ön plana çıkaran
araştırmalar, eğitim sisteminin aksaklıkları ve siyasi elaştiri örnekleri yine
ilk bu gazetede yer almıştır 22 Ekim 1860′ta Agah Efendi tarafından çıkarıldı.
Önceleri pazar günleri çıkan gazete 22 Nisan 1861′deki 25. sayısıyla birlikte
haftada üç gün yayımlanmaya başladı. Gazete zamanla Ceride-i Havadis
gazetesiyle rekabet edebilmek için yayınını beş güne çıkardı. Bahçekapı’da bir
matbaada basılan gazete, matbaanın altındaki bir tütüncü dükkanından
satılıyordu.
Şinasi, Ahmed Vefik Paşa, Ziya Paşa, Refik Bey’in sık sık bu
gazetede yazıları yer aldı. Bu yazılarda Osmanlı toplumunun geri kalma nedenleri
ve ülkede olup bitenler tartışılıyordu.Ayrıca edebi eserlerin de yayımlandığı
gazetede, batılı anlamda ilk Türkçe oyun olan Şinasi’nin Şair Evlenmesi de
(1860) dizi olarak yayınlamıştı.
Gazete, Ziya Paşa’nın kaleme aldığı sanılan ve eğitim sistemine
sert eleştirilerde bulunan bir yazı yüzünden Mayıs 1861′de iki hafta süreyle
kapatıldı. Bu olay Türk basınında yayın durdurmanın ilk örneği oldu. 792 sayı
yayımlanan Tercüman-ı Ahval 11 Mart 1866′da yayınına son verdi
NOT: Mukaddemesi ilk makale özelliği taşır
IV- TASVİR-İ EFKÂR( 1862)
Tercüman-ı Ahvalin açtığı yolda çok emek ve titizlikle yayın
hayatına giren, daha ileri bir adam atan (Tasvir-i Efkar) olmuştur. Şinasi’nin
kalemiyle özgürlük düşüncesini yayması bakımından bu gazetenin Türk basın
tarihinde çok önemli bir yeri vardır. O dönemin en özlü ve kültürlü yazıları
onun kaleminden çıkmıştır
İlk sayıdaki giriş bölümünde gazetenin amacının haber
ulaştırmak, halkın kendi yaraları düşünmeyi, kendi sorunları üzerinde durmayı,
öğretmek olduğu belirtilmiş bulunmaktadır. padişahın tahta çıkış ve doğum
günlerinde övgüler koymayı reddeden Şinasi parlamenter sistemi savunmuş, bu
konuyla ilgili olarak Avrupa Basınından çeviriler yayınlanmıştır.
Şinasi’ye göre gazete ilimin ve eğitimin gelişmesi sorunları ele
alacak ve halkın anlayacağı dille yayınlanacaktır. bu amaçla yayın ve eğitimle
ilgili haberlere önem vermiş, hatta bunlarla ilgili ilanları parasız
basmıştır.Tasvir-i Efkar haftada iki gün çıkıyordu. Gazete iç ve dış haberler
için ayrı ayrı sütunlar ayırmış ve bunlar ‘’Havadis-i Dahiliye ve ‘’Havadis-i
Hariciye’’ diye süslü başlıklarla verilmiştir. Şinasi, kamuoyu, düşünce
özgürlüğü gibi konularda uyarıcı başyazılar yazıyordu.
.Gazeteyi üç yıla yakın bir süre Şinasi çıkardı.O sıralarda bir
arkadaşının tutuklanmasından tedirgin olan Şinasi,1865 İlk baharında Paris’e
kaçtı.Fazıl Mustafa Paşanın kendisini bu yolda desteklemiş olduğu öne sürülür.
Şinasi’nin ayrılışından sonra gazetenin başına Namık Kemalin
geçtiğini görüyoruz. Şinasi’nin etkisi altında kalan Namık Kemal daha 25
yaşında iken başyazı yazmaya başladı. Yazılarında özgürlük konularına değiniyor
ve aydın çevrelerde geniş yankılar uyandırıyordu. 1867de çıkan ‘’Şark meşalesi
‘’ başlıklı bir yazı dizisi üzerine Namık Kemal in gazeteciliği yasak değildi.
Bunun üzerine Namık Kemal de Avrupa ya kaçtı ve gazetenin yönetimi Recaizade
Mahmut Ekrem’e kaldı. . Tasvir-i Efkar 835 sayı yayınlanmıştır.Tasviri Efkarın
eğitim ve edebiyat alanlarında yepyeni bir yaklaşım oluşturduğu da kabul
edilir. Halk dilini ön plana çıkarması, sade anlatım ve keskin fikirli stili,
gazetesine izin için yaptığı başvurusundaki olabildiğince Türkçe anlatım
ilgisine sadık kaldığını gösterir. Okuyucu mektuplarına ve fikirlerine
sütunlarını açmıştır. Arap harfleriyle dizgiyi kolaylaştırmak için dizgi
kasasındaki harf sayısını 112 ye indirmiştir.
V-AYİNE-İ VATAN (1866)
Ayine-i Vatan,Eğribozlu Mehmed Arif Bey’in gazetesi 1866’da
çıkmıştır.İlk resimli gazetedir. Kapatıldıktan sonra İstanbul adıyla yeniden
çıkmıştır.
VI- MUHBİR GAZETESİ (1866)
Kurucusu Ali Suavi’dir..Hükümeti sert bir dille
eleştirdiğindinden gazete kapanmıştır. Yurt dışında çıkan bu muhalif basının
ekseriyeti Türkçe olmakla birlikte; Fransızca, Arapça, Almanca, İngilizce ve
hatta İbranice olarak yayın yapıyordu. Bu gazetelerin en eskisi, Ali Süavi’nin
Avrupa’ya kaçmasından sonra Londra’da yayınlamaya başladığı Muhbir’dir.
Fransızca ve İngilizce ekler de veren Muhbir, Mustafa Fazıl Paşanın maddi
desteğiyle 1867-1868 yıllarında 50 sayı kadar yayınlandı. Muhbir’den sonra Yeni
Osmanlıların yayın organı olan Hürriyet, Ziya Paşa ve Namık Kemal tarafından
1868-1869 yıllarında Londra’da seksen dokuz sayı çıkarıldı. Ali Süavi’nin,
Sadrazam Ali Paşa hakkındaki bir yazısı üzerine, İngiltere adliyesi tarafından
takibata uğrayınca, 1870 yılında Cenevre’de Ziya Paşa tarafından on bir sayı
olarak çıkarıldı. Altmış üçüncü sayıdan itibaren Namık Kemal gazeteden ayrıldı
ve 1869’da yurda döndü. Ziya Paşa ise 1871’de döndü. Ali Süavi, Mustafa Fazıl
Paşanın verdiği para ile Paris’te Ulum adlı bir gazete çıkarmaya başladı.
İnkılap fikirlerini yayan ilk gazetedir
VII-TERAKKİ GAZETESİ (1868)
Terakki, 1868’de Ali Raşid ve Filip Efendi’lerin çıkarttığı
gazetenin bir hususiyeti haftada bir kadınlara mahsus bir gazete çıkarmasıdır.
Yine haftalık mizah nüshası da vardır.
VIII-MÜMEYYİZ GAZETESİ (1869)
Mümeyyiz,1869’da çıkan gazetenin sahibi Sıtkı Efendi’dir. En
büyük meziyeti çocuklar ait bir nüshasının olmasıdır.hafta içi 5 gün yayımlanan
bir gazete idi. İlk sayısı Çarşamba’ya denk düşmesine rağmen geri kalan baskıları
gazetenin Cuma günkü baskılarının yanında ve aynı ismi, Mümeyyiz ismini
taşıyan, yanında ise “çocuklar için gazetedir” yazısı bulunan bir ilave olarak
Mümeyyiz, dönemin Süpyan Mektepleri’nde (ilkokul) verilen eğitime ek olarak
çocuklara, daha çağdaş daha Batılı eğitimle destek vermeyi ve bu yolla uzun
vadede de olsa Türk toplumunun daha eğitimli ve daha çağdaş bir konuma gelmesi
hatta Batılı ülkelere karşı yitirdiği eski itibarını ve gücünü yakalaması için
çözüm üretmeyi hedeflemişti.
IX-İBRET GAZETESİ (1870)
1870 yılında yayın hayatı başlayan gazetenin adı iki yıllık
çalkantılı bir dönem geçirdikten sonra Ahmet Mithat Efendi tarafından
“kiralanır” ve 1872’den başlayarak Namık Kemal, Ebüzziya Tevfik gibi ünlü
adların bulunduğu kadrosuyla çıkmaya başlar. Başyazarı Namık Kemal’dir.
Özellikle Namık Kemal’in yazıları nedeniyle ilgi gören gazete, yine Namık kemal
yüzünden 1873’de kapatılır. Sebebi de yazarın “Vatan Yahut Silistire” adlı
oyunudur. Oyunu beğenen ve tezahüratlarla İbret gazetesi önünde toplanan halkın
heyecanı Osmanyı Sarayını ayağa kaldırınca gazete 1873 yılı Nisan ayında
kapatılır. Ebüzziye Tevfik ile Ahmet Mithat Efendi Rodos adasına gönderilir.
Gazete ancak 132 sayı yayınlanabilmiştir. Namık Kemal bu gazetede, özgürlükçü
fikirleri savunmuş, basının işlevlerini ve önemini vurgulamıştır.
X-MUSAVVER GAZETESİ (1872)
Musavver,1872’de çıktı. En önemli özelliği tercümelere yer
vermesi ve Fotoğraflı olarak yayımlanan ilk gazete olmasıdır.
XI-TERCÜMAN-I HAKİKAT( 1878)
II. Abdülhamid döneminde yayımlanan en önemli gazete,1878’de
çıkmaya başlayan Tercüman-ı Hakikat Gazetesi, Ahmed Mithad Efendinin başarılı
kalemi ile ve hükumeti tenkid etmeyen büyüklere şantaj, sansasyon özelliğinde
olmayan ciddi haberciliğiyle bu devrin en uzun ömürlü ve itibarlı gazetesi
oldu. Daha sonraki senelerde Ahmet Midhat Efendinin damadı Muallim Naci’nin
idare ettiği bir edebi ilave verdi. Bu son derece ciddi ve terbiyevi bir
edebiyat mecmuasıydı. Çocuklar için haftalık ilaveler verdi. Bu gazetede telif
romanlar tefrika edildiği gibi, batı klasikleri de veriliyordu. Midhat Efendi
bu arada 150’den fazla roman ve ilmi kitap yayınladı. Kitaplar, çekici ve
akılcı bir üsluba sahib olduğundan, okutucu ve öğreticiydi. On dört ciltlik
Avrupa Tarihi, üç ciltlik Dünya Tarihi serileri, o devirde halk tarafından
merakla okundu.
Ayrıca, Tercüman-ı Hakikat gazetesi tarafından açılan yardım
kampanyası Osmanlı hükûmetinin yaptığı yardımların paralelinde olarak,
İstanbul’da yayımlanan ve Ertuğrul’un battığını ilk kez Bahriye bakanı da dahil
kamuoyuna duyuran Tercüman-ı Hakikat gazetesi tarafından da şehit ailelerine ve
yetimlerine yardım toplanmaya başlanmıştı. Bu gazete gericiliğe ve tutuculuğa
savaş açmıştır. Daha sonraları Ağaoğlu Ahmet’inde sert yazılar yazdığı gazete ,
devamlı suretle ittihatçılarla yapılan tartışmaların yayın aracı olmuştur.
Balkan Harbi’nden sonra Ahmet Mithat’ın ölümü üzerine gazete Cumhuriyet’in ilk
yıllarına kadar yayınlarını sürdütmüş daha sonra kapanmıştır.
XII-MİZAN GAZETESİ (1886)
Mizan Gazetesi : 21 Ağustos 1886’da haftalık mizan gazetesi
çıkarılmıştır. bu gazeteyi Mizancı Murat adıyla anılan Murat bey çıkarmıştır.
Gazetede iç ve dış politika konularına , ekonomi eğitim , maliye ile ilgili
çeşili problemlerin çözümüne yer verilmiştir.Mizan Gazetesi 1897’de kapatılmıştır.
Not: tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Mizan gazeteleri halkın
okuma alışkanlığının artmasında etkili olmuşlardır.
XIII-İKDAM GAZETESİ (1894)
Ahmet Cevdet tarafından İstanbul’da çıkarılan günlük gazete.
Yazarları Bâbanzade İsmail Hakkı, Abdullah Zühtü, Ahmet Rasim idi. 24 Temmuz
günü Hüseyin Cahit’te onlara katılmıştır. Abdülhamid döneminde birkaç defa
kapatılmıştır. Ahmed Cevdet (Oran) kurduğu bu gazeteyi “siyasi Türk Gazetesi”
olarak nitelemiştir
Sonuç olarak baktığımızda, Tanzimat ile birlikte Batı ya ait pek
çok edebi tür edebiyatımıza başarıyla uyarlanmıştır. Günümüzdeki yayınlanan pek
çok yayın çeşidinin temelleri bu dönemde atılmıştır. Yukarıda belirtilen
gazetenin dışında pek çok gazete bu dönemde yayınlanmış halkı bilgilendirme
görevini başarıyla yapmıştır. Bu dönemde dikkat çeken bir başka önemli konu
1860 ta Türk basınının devlet ve hükümete karşı tavır alması,diğer dillerde
yayınlanan gazetelerinde devletin birlik ve bütünlüğünü bozucu yayınlar yapması
üzerine devlet bazı tedbirler almıştır.1864 te Matbuat Nizamnamesi
düzenlenmiştir. Nizamname ile daha önce kurulmuş olan Babıali Tercüme odası,
Matbuat müdürlüğü gibi kurumlara yeni görevler veriliyordu. Bunlar; siyasi
nitelikteki yayınlara ruhsat vermek, yayınların içeriğini kontrol etmek,
gazetelere verilecek resmi ilanları düzenlemek, Avrupa’da ülke aleyhi yayınlar
yapan mecmuaların ülke içine girmesine engel olmak,aykırı davrananlara para ve
hapis cezası uygulamak. Böylece devlet başta padişah ve diğer mensuplarını
koruma altına almış oluyordu. Bu durum 1909 a kadar devam etmiştir.
0 yorum
Yorum Gönder