-

| 1 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar



HABER YAZILARI
"İnsanlar arası ilk ilişkilerden biri haberleşmedir. Bugün hayvanlar dünyası gözlendiğinde 
yine aynı gerçekle karşı karşıya kalırız. Leyleklerin göç katarlarının idaresi;  arılardaki, 
karıncalardaki iş bölümü; anaç tavuğun yavrularını büyütmesi başka nasıl açıklanır? İlk 
insanlardan günümüze haberleşme dumandan, davuldan, kuştan, atlı postalardan, motorlu 
postalardan; günlük gazetelere, sesli radyo haberlerine, görüntülü televizyon haberlerine, 
bilgisayar ağlarına uzanan bir gelişme göstermiştir.
Günlük gazetelerde, belli aralıklarla yayınlanan dergilerde, meslek kuruluşlarının belli 
aralıklarla yayınladığı bültenlerde; radyo ve televizyonlarda belli zaman aralıklarıyla 
sunulan bültenlerde halka duyurulmak üzere yayımlanan yazılara haber denir. Yayın 
organlarının en büyük desteği haberdir. Hiç bir yayın organı habersiz düşünülemez. Bir 
haberin değeri okuyucu sayısıyla belirlenir. Bu nedenle her olay haber olmayabilir. Belli bir 
okuyucu kitlesine ulaşabilecek olaylar haber sayılır.
Haber kaynağını yaşamdan alır. Genel olarak bu kaynaklar üçe ayrılır:
1. Resmi Haberler, 2. Özel Haberler, 3. Ajans Haberleri. Resmi haberler, resmi ve özel 
kuruluşlardaki yetkili kişilerden alınan haberlerdir, özel haberler, halk arasından toplanır. 
Ajans, haber toplama ve yayma işleriyle uğraşan kuruluştur. Haberde; yurtiçindeki, 
yurtdışındaki önemli ya da ilginç olaylar kısa ve özlü bir biçimde halka sunulur, gerekirse 
resimle, fotoğrafla desteklenir. Haber yazıları, anlattığı olayın türüne göre ad alır: Siyasal 
haberler, ekonomik haberler, bilimsel haberler, teknoloji haberleri, sanat haberleri, spor 
haberleri, sosyal haberler... vb. Skandal ve dedikodu haberleri... gibi halk arasında heyecan 
yaratan haberler vardır, böyle haberlere sansasyonel haber denir. Haberin anlatımı çoğunlukla 
resmi olmak zorundadır. Haber toplayana, haber yazana muhabir denir.
Gazetecilikte bir haberde aranan ilkeler nelerdir?
Gazete haberlerinde uyulması gereken İlkeler vardır. Bir haberde bunların eksiksiz verilmesi 
gerekir:" Ne?/Kim?; Neyi?/Kimi?; Nasıl?; Niçin?; Nerede? ;Ne zaman?" sorularının yanıtlan 
haberde bulunmalıdır.
 Ne/Kim: Habere kaynak olan olayın kimin başından geçtiği ya da neyin bir olay 
sonucunda etkilendiği bildirilmelidir. Örneğin: "Vezüv yanardağı patladı", "Tarihi 
Zeus Heykeli Kaçırıldı." “Atatürk Bütün Yurtta ve Dış Temsilciliklerimizde Anıldı.”
 Nasıl: Habere kaynak olan olayın yapılış, meydana geliş sürecinin anlatıldığı 
bölümdür.
 Niçin: Her olayın bir nedeni vardır. En kötü olayları gerçekleştirenler bile, bir nedenin 
arkasına sığınırlar. Doğada nedeni çözülemeyen olaylarla bilim adamları hâlâ 
uğraşmaktadır; kanserin oluş nedenleri, ozon tabakasının delinmesinin nedenleri...
 Nerede: Yeryüzü bir yerdir. İnsan bir yerde doğar. Sütün olaylar bir yerde geçer. Yer 
bilgisi haberlerde genelden, tikele doğru verilir; ülke,  il, (varsa ilçe, köy), mahalle, 
semt, cadde, sokak, ev, mutfak...
 Ne zaman: Yine bütün olaylar bir zamanda meydana gelir. Zaman bilgisi de 
haberlerde genelden, tikele doğru verilir; yıl, ay, gün, saat, dakika...
Haber yazmak çok önemlidir. Muhabir, bu ilkeleri uygularken okuyucu ile bağını 
koparmamak zorundadır."
(Canan İleri, Yazılı Anlatım Türleri I)
Türk Ve Dünya Edebiyatında Gazetenin Tarihsel Gelişimini
Tarihte ilk olarak yazı ile haber verme işine Romalılar zamanında teşebbüs edilmiştir. Julius 
Caesar tarafından tesis edilen Açta Diurna önemli haberleri halka bildirmek için meydanlara 
asılan bir nevi duvar ilanı idi. Bu usul sonraları " Hususi Mektuplar" adı ile basın tarihinde yer 
almıştır. Daha sonraları bu duvar haberleri, halk karşısında okunmaya başlanmıştır. Buna 
örnek olarak Kanuni Sultan Süleyman devrinde, Osmanlı-Venedik Savaşları sırasında yazılan 
ve savaş haberlerini veren " Venedik Mektupları" örnek gösterilebilir (1536). XVI. Asırda çok 
meşhur olan bu mektuplara çeşitli adlar verilmiştir. Mesela Venedik'te, böyle kayıtları okuma 
karşılığı olarak en küçük Venedik parası olan bir "gazetta" ödendiği için bundan "gazete" adı 
çıkmıştır.
Matbaacılığın icadı mektupların geniş ölçüde yayımlanmasına imkan vermiştir. Şimdiki 
manasıyla ilk gazete; Strasburg'ta Alman diliyle yayımlanmıştır (1609). Bu haftalık gazete 
Avisa Relation oder Zeitung'tur. İlk günlük gazeteler Almanya'da Leipziger Zeitung (1660), 
İngiltere'de Daily Courant (1702), Fransa'da Journal de Paris (1777) dir.
Bizde Basın Ve Gazetecilik
Türkiye'de ilk basımevi, Gutenberg'in Avrupa'da 1455'te ilk kitap olarak İncil'i basmasından 
kırk yıl sonra kurulmuştur. İspanya'dan uzaklaştırılan Yahudilerden bazıları Osmanlı ülkesine 
sığınırken, ilk basımevlerini yanlarında  getirmişlerdir. Basımcı David ve Samuel Nahmes 
kardeşler, Hazret-i Musa'nın Beş Kitap adlı kutsal kitabını 1494 yılında İstanbul'da 
basmışlardır. Bunu ilerleyen yıllarda Rum ve Ermeni basımevleri takip etmişse de 
Türkiye'deki basımevlerinin hiçbirisinde kitaplar Türk diliyle basılmamaktaydı. Bunu nedeni, 
geçmişini elyazması yoluyla sağlayan on binlerce insanın çıkarlarının bozulmak istenmemesi, 
olarak görülmüştür.
İlk Türk matbaası, III. Ahmet ile veziri Damat İbrahim Paşanın destekleriyle, İbrahim 
Müteferrika ile Sait Efendi tarafından 1727'de İstanbul'da kurulmuştur. Basılan ilk eserleri ise 
Vankulu Lügati' olmuştur.4 HABER YAZILARI
Türkiye'de ilk gazete, bilindiği kadarıyla, Fransız Devrimi üstüne, İstanbul'daki Fransız 
elçiliğince Fransızca olarak çıkan ve kısa ömürlü bir gazete olan, Bulletin des Nouvelles( 
Haberler Belleteni)’dir. 1795 yılı ortalarında yayınlanmaya başlanmıştır.
Türkçe basın hayatı ise 1 Kasım 1831de Takvim-i Vekâyi'nin Yayınlanmasıyla başlar. II. 
Mahmut öncülüğünde çıkan bu gazete devletin resmi gazetesi idi ve devlet görevlileri  ve 
aydınlar başta olmak üzere olaylar hakkında yurttaşlarını bilgilendirme amacı gütmekteydi.
Bu gazeteyi, ilk özel gazete ya da yan resmi gazete olarak adlandırabileceğimiz ve İstanbul'da 
ticaretle uğraşan bir İngiliz olan William Churchill'in 3 Temmuz 1840'ta çıkardığı Ceride-i 
Havadis adlı gazete izlemiştir. 
21 Ekim 1860 tarihinde de Agah efendi tarafından Tercümân-ı Ahvâl gazetesi çıkarıldı. 27 
Haziran 1862'de ise Agah Efendi'nin gazetesine yazıları yayınlanan  Şinasi Tasvîr-i Efkâr 
gazetesini çıkarmıştır. Şinasi'nin Avrupa'ya gitmesiyle Tasvîr-i Efkar'ın başmuharrirliğine 
Namık Kemal geçmiştir.
Bir başka gazete ise Filip Efendi tarafından yayınlanan Muhbir'dir. Bu gazete ile kamuoyu bir 
başka genç yazarı; Ali Suavi'yi tanımıştır.
Bu ilk Türk gazeteciler, Türk gazetecilik tarihinin öncüleri olmuşlar ve birçok ile imza 
atmışlardır Osmanlı'nın çalkantılı yıllarında "halka, halkın yararlarını düşünmeyi ve 
sorunların üstünde durmayı göstermek" amacını gütmüşlerdir.
Bu gazetelerle birlikte yeni dergiler de yayın hayatına katılmışlardır. Bunlar arasında; 
Vekâiyi-i Tıbbiye, Mecmuâ-i Fünûn, Mecmuâ-i Askeriye ve Mirat sayılabilir. Yayınlanan 
gazete ve dergi sayısındaki artış ile birlikte 1864'te bir Matbuat Nizamnamesi yapmak gereği 
duyuldu. Bu nizamname ile gazete yayıncılığı ön izin koşuluna bağlanmıştır. Daha sonraları 
ise 1867'de Kararname ile hem basın için uyulması zorunlu geniş bir yasaklar kataloğu 
düzenlenmiş, hem de hükümete, bu yasaklara uyumadıkları gerekçesiyle gazeteleri kapatma 
yetkisi tanınmıştır. Bu yasakların ardındaki asıl gerekçe ise yeni yeni filizlenmekte olan Genç 
Türkler hareketinden duyulan rahatsızlık idi. İdare-i mutlaka yerine idare-i meşrutiye'yi 
savunan bu grup ülke içindeki yasaklardan dolayı, Ali Suavi'nin yönetiminde ilk sayısı 31 
Aralık 1867'de Londra'da çıkan ve yayını 3 Kasım 1868'e kadar sürdürülen Muhbir gazetesini 
çıkarmışlardır. Bu aynı zamanda yurt dışındaki Türk gazeteciliğinin başlangıcıdır.
Bu gazeteyi Namık Kemal'in 29  Haziran 1868'de Londra'da yayına başlayan ve "Meşveret 
Usûlü Hakkında Mektuplar" adlı yazı dizisiyle dikkatleri üzerine çeken ve demokratik ve sivil 
bir Türk toplumunu savunan Hürriyet gazetesi izlemiştir. Bu gazete 1869 Eylülünde çıkan 63. 
sayısına kadar Namık Kemal yönetiminde, daha sonraları ise  Haziran 1870'te çıkan son 
sayısına kadar Ziya Bey tarafından çıkarılmıştır. Ayrıca bu gazete Türkiye'deki ilk fikir 
gazetesi olarak nitelenegelmiştir.
Bunlardan başka 13 Aralık 1872 ile 5 Nisan 1873 tarihleri arasında önceleri Ahmet Mithat 
daha sonra ise Namık Kemal ve Kadrosu tarafından İbret gazetesi  vardır. İbret gazetesinin 
kapatılması Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre" oyununun ardından olmuş ve yazarları 
sürgün edilmiştir.5 HABER YAZILARI
II. Meşrutiyet' ilanı ve Kanun-i Esasi'nin yeniden yürürlüğe girmesiyle Türk basını yeniden 
canlanmıştır. Yayınlar üzerindeki sıkı denetim ortadan kalkmış bu da basın hayatında büyük 
bir canlılığa sebep olmuştur. Bu tarihten sonraki iki buçuk ay içerisinde iki yüzden fazla 
gazete imtiyazı alınmışsa da bunlardan birçoğu uzun süreli olamamıştır. 31 Mart Vakası'ndan 
sonra sansür tekrar basın üzerindeki kontrolünü artırmıştır.
1908 ile I. Dünya Savaşı arasında çıkan gazeteler genellikle, İttihat ve Terakki yanlısı, 
muhalifi yada tarafsız olmak üzere üç gruba ayrılmışlardı. İttihat ve Terakki yanlısı olanlardan 
bazıları şunlardır: Şûrâ-yı Ümmet, Tanîn, Hak, Tasvîr-i Efkâr, Millet, Hürriyet, İttifak, İttihat, 
Servet-i Fünûn, Hak Yolu ve Tercümân-ı Hakikat.  İttihat ve Terakkiye muhalefet eden 
gazeteler ise: Mizan, Tanzimat, Serbesti, Sedâ-yı Millet, Hukûk-u Umûmiye, Hilal, Peyâm ve 
Alemdâr'dır. Yeni Gazete, İkdam ve Sabah gazeteleri ise tarafsız kalanlardır.
Balkan Harbi'nden sonra Tevhîd-i Efkâr yayın hayatına başlamış, 1917'de Vakit, I. Dünya 
Savaşı'nın son senesinde ise Âti, Akşam, Yenigün ve Zaman gazeteleri bunu takip etmiştir. I. 
Dünya Savaşı boyunca yine harp dolayısıyla basın üzerindeki sansür şiddetini korumuştur. 
Mütareke devrinde ise gazeteler hem İstanbul Hükümeti’nin hem de işgal kuvvetlerinin 
baskısı altında olacaklardı.
I.Dünya savaşı esnasında sıkı bir kontrole tabi tutulan basın birçok imkânsızlık nedeniyle 
kapanmak zorunda kaldı. Bu yıllar arasında basın için dış haber kaynağını Osmanlı telgraf 
ajansı oluşturuyordu.
Milli Mücadelede Anadolu Basını, büyük çoğunlukla, Milli Mücadele yanlısı olmuştur. 
İstanbul Basınının önemli bir kısmı da Milli Mücadele için destek vermiştir. Cumhuriyetten 
sonra ise yine genç cumhuriyetin ilkelerinin oturmasında, demokrasiye geçişte basının önemli 
bir rolü olmuştur.
Haber Yazılarının Özellikleri
 Haberin kaynağı yaşamdır.
 Güncel, önemli, ilginçtirler, doğrudurlar.
 Kolay anlaşılır bir üslubu vardır.
 Haberde (gazetecilikte 5 N 1 K ilkesi olarak da bilinen) şu beş sorunun cevabı 
bulunmaktadır: Ne (veya kim)? Nerede? Ne zaman? Nasıl? Niçin?
 Haber başlıkları ve bu başlıkların haber metniyle uyumu son derece önemlidir.
 Haberde giriş ve gövde olmak üzere iki bölüm bulunur. Giriş bölümünde birkaç cümle 
ile olayın kısa bir özeti verilir, haberin ayrıntıları gövde bölümünde yer alır.
 İyi bir haber yazısında şu özelliklerin muhakkak bulunması gerekir:6 HABER YAZILARI
 Haberde 5 N 1K ilkesi olarak bilinen soruların cevabı bulunmalıdır. 
 Haber de başlığı da ilginç olmalıdır.
 Haber özgün olmalıdır. 
 Okuyucu aynı haberi defalarca görmek istemez.
 Haber önemli olmalıdır. Haberin ilgilendirdiği okuyucu kitlesi çok olmalıdır.
 Haber doğru olmalı içinde muhabirin yorumu bulunmamalıdır.
Haberin; sosyal, kültürel ve günlük hayattaki yeri:
Siyasi, toplumsal, ekonomik, tarihi vb. her türlü olay haberlere konu olabilir. Yapılan haberler 
sosyal, siyasal, kültürel hayatımızı olumlu ya da olumsuz etkiler.
"Her şeyden önce, demokratik bir süreçte, haberin kamuoyunu oluşturmada ve 
biçimlendirmede önemli bir toplumsal ve siyasal rolü vardır. Bu rol, dördüncü güç 
metaforuyla anlatılır. Bu metaforun gerisindeki düşünceye göre, haber demokratik sürecin 
sağlıklı işleyebilmesinde yaşamsal bir işleve sahip olduğundan haber yayınlanmasında önemli 
bir kamusal çıkar bulunmaktadır. Okuyucular gazetelerdeki haberlere belirli bir ücret karşılığı 
gazeteyi satın alarak ulaşabilseler de bir haber bir kez yayınlandıktan sonra kamuya mal 
olmaktadır." Bu açıdan haberlerin doğru ve tarafsız yapılması çok önemlidir. Haber 
yapanların toplumu etkilediklerinin, toplumu yönlendirdiklerinin farkında olmaları gerekir. 
Haber yapanları bu bilinçle hareket etmelidirler.
Haber yazılarının günlük, doğru, kolay anlaşılır ve ilginç olmasının önemi:
Haber okuyan üstünde gerekli etkiyi bırakabilmesi için bir kere günlük olması gerekir. 
Okuyucu hep taze haber ister. Bayatlamış ve güncelliğini kaybetmiş haberler okuyucunu 
ilgisini çekmez. Yine okuyucu okuduğu haberle anlayabildiği ölçüde ilgilenir. Anlaşılması zor 
metinleri okuyucu tercih etmez. Dolayısıyla istenen hedefe ulaşılamaz. Haberin doğruluğu 
çok önemlidir. Çoğu zaman hayati öneme sahip haberlerle karşılaşırız. Bunların yanlış 
aktarılmamsı bireyleri, toplumu hatta ülkeyi bile bunalıma sürükleyebilir
HABER YAZILARI TERİMLERİ
Haber Başlıkları (Manşet)
 Manşet, derlenecek veya konuşulacak konu hakkında bilgi sunacak şekilde hazırlanan 
bazen bir cümleyi bulabilecek uzunluğa erişebilen ve konuya girmeden okunduğunda 
fikir edinebilmemizi sağlayan bir nevi önsözdür.
 Gazetedeki manşet haber en önemli olayı okuyucuya sunar. Sürmanşet, daha da 
önemli haberler için atılır
 Okuyucu, seyirci veya dinleyici ilgisini çeken haberlere yöneleceği için haber 
başlıkları ve bu başlıkların haber metniyle uyumu son derece önemlidir.
 Kalıplaşmış bir soru cümlesi değilse manşet soru şeklinde olamaz.
 Manşetler çok gerekli olmadığı sürece kişi eki alamaz, zaman olarak geniş zaman 
kullanılır ve edilgendirler.
 Manşetler manşeti atanın yorumlarını içermemelidir.
Haber yazılarında kullanılan bazı terimler:
 Gazete: Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için 
yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın.
 Haber: Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık: İletişim veya yayın organlarıyla 
verilen bilgi
 Sütun:  Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru 
ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon:
 Sürmanşet: Gazetelerin birinci sayfasındaki logonun üzerinde kullanılan başlık
 Manşet: Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık:
 Muhabir: Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
 Ajans: Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş.
 Tekzip: Yalanlama
 Asparagas: Uydurma.
 Sansasyonel: Dikkat çeken, çarpıcı, beklenmedik

1 yorum

Unknown dedi ki... @ 8 Ocak 2014 14:57

valla Allah razı olsun dil.anlatım sunum ödevimi 5 dkda bi :)

Yorum Gönder