-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar




TUYUĞ
Gönlüm oldu aşkının âvâresi
Gamzenin gitmez gönülden yâresi
Derdime çok istedim derman velî
Yoğ imiş la’ünden özge çâresi

İvaz Paşazade Atayî
Örneklerle Türk Şiir Bilgisi
hzl.: Cem DİLCİN

1. Yukarıda okuduğunuz şiiri ahenk unsurları yönünden inceleyiniz. Tespitlerinizi aşağıya yazınız. 
1. Ses akışı (aliterasyon, asonans): Ses akışı sağlayan sözcükler vardır. Birinci beyitte r, s sesleri aliterasyon olarak kullanılırken a ve e sesi de asonans olarak kullanılmıştır.
Söyleyiş özelliği : Ahenkli bir söyleyişe sahiptir. Özellikle kafiye ve iç seslerdeki sözcükler bu şiire söyleyiş güzelliği katmıştır.
Ritim (açık ve kapalı hecelerin söylenişi): Aruz ölçüsü ile yazıldığı seslerin açık kapalı oluşu önemlidir.” Âvâresi, yâresi, la’ünden, çâresi “ gibi sözcüklerde açık ve kapalı heceler bulunmaktadır. Bu şekliyle de aruzun tutması ve uygulanması için önemlidir.
Ses benzerlikleri (kafiye): Kafiyeli yazılmıştır. Kafiye düzeni aaba şeklinde oluşmuştur. Dize sonlarında –si sesi redif olarak kullanılmıştır. “avere, yare,çare…” gibi sözcüklerde –are sesi tam kafiye olarak kullanılır.

2. Okuduğunuz şiirde ses ve anlam yönünden kendi içinde bütünlük oluşturan birimin adını söyleyiniz.
2. Dörtlüklerden oluşmuştur.

3. a. Tuyuğ nazım şekli hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. TUYUĞ
Tuyuğ, Türklerin yaratıp Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir. Maninin Divan edebiyatındaki karşılığı sayılabilir.
Tek dörtlükten oluşur. Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır: aaxa. Genellikle lirik tarzda olan ve aaaa şeklinde kafiyelenen tuyuğlara “Musarra Tuyuğ” denir. Manide olduğu gibi, cinaslı uyak kullanılır. Halk şiirinde 11′li kalıpla söylenen mani biçimindeki şiirlere de tuyuğ denir. Aruzun yalnız “fâilâtün – fâilâtün – fâilün” kalıbıyla yazılır.
Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir. 14. yüzyıl Azerî şairi Kadı Burhanettin bu türün kurucusu sayılır. Çağdaşı Azerî şairi Nesimi ve 15. yüzyıl Çağatay şairi Ali Şir Nevai bu türde çokça ürün vermişlerdir.

b. Okuduğunuz şiiri yapı özellikleri yönünden incelemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız (Bu incelemenizde 9. Sınıf II. Ünite “Şiir İnceleme, Şiirde Yapı” bölümünde öğrendiklerinizden yararlanınız.).
Okuduğunuz şiirin, hakkında edindiğiniz tuyuğun özellikleriyle benzerlik gösterip göstermediğini belirtiniz.

b. Nazım birimi ve sayısı :Dörtlük olup tek dörtlükten oluşmuştur.
Uyak düzeni : aaba şeklinde oluşmuştur.

c. Tuyuğun temasını aşağıya yazınız.
c. Tema: Aşk acısı

• Temanın, okuduğunuz şiirin birimlerinin ortak teması olup olmadığını söyleyiniz.
• Ortak bir tema etrafında birleşmişlerdir.

4. a. XV. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve kültürel durumu hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
a. 15. Yüzyıl Osmanlı açısından en görkemli yüzyıldır ki Osmanlı’nın İstanbul’u fethetmiş ve bir çağ açıp bir çağ kapatmıştır. Fatih ile Osmanlı zirveye oturmuş ve Bizans toprakları Osmanlının olmuştur. Buna bağlı olarak da Osmanlıda kültürel hayat çok hızlı akmakta ve özellikle Fatih, çalışmalarını yapsınlar diye birçok alimi İstanbul’a çağırmaktadır. Bu Osmanlıyı daha ileriye taşımıştır. Şairlerin kendine olan güveni gelmiş ve özellikle saray çevresinden destek görünce de daha güzel eserler vermeye başlamıştır.

b. XV. yüzyıl şairi İvaz Paşazade Atayî’ye ait tuyuğun teması, söylenişi (coşku, söyleyiş özelliği) ve o yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yapısı arasında nasıl bir bağ olduğunu açıklayınız.
b. İlgisi vardır. Osmanlı yükselme döneminde özgüveni gelmiş, şairleri de daha gür bir sesle şiirlerini dile getirerek artık bir İranlı şair kadar güzel şiir yazdığını düşünür olmuştur. Tema olarak da farklılık göstermektedir. Daha önce dini konularda daha eser veren şairler ülkenin içinde bulunduğu rahat durumdan dolayı da din dışı konularda eser vermişlerdir.

5. Şiirde gerçek anlamında kullanılmayan kelimeleri bulunuz. Bu sanata ne denildiğini belirtiniz.
5.
6. a. “lal ve gamze” imgeleri hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. Lal: Yakut demektir. Sevgilinin dudakları kırmızılık bakımından lal’e benzetilir.
Gamze: Ok demektir. Sevgilin kirpikleri oka benzetilir.

b. “lal ve gamze” imgelerinin tuyuğda nasıl kullanıldığını belirtiniz.
b. Yukarıda da söylediğimiz gibi lal kelimesi yakut anlamında kullanılsa da sevgilinin dudağının kırmızılığı nedeniyle lal’e benzetilir. Gamze kelimesi de ok demek olup sevgilinin bakışları anlamında kullanılır. Sevgilinin attığı bakış aşığın kalbine bir ok gibi saplanır.

c. Okuduğunuz şiirde size en ilginç gelen imgeyi nedenleriyle açıklayınız.
c. Cevabı size kalmış…

7. a. Şiirde “avare, gamze, lal” gibi Arapça ve Farsça kelimelerin niçin kullanıldığını tartışınız. Sonucu belirtiniz.
a. Birincisi şairlerimiz aruzla yazıkları için aruzda önemli olan seslerin açık ve kapalı olmasıdır. Türkçedeki seslerde açık ve kapalı ünlü durumları yoktur. Yani â, û, î gibi sesler yoktur. Bu aruz ölçüsünü ve ses değerini tutturmak için önemlidir. İkincisi ise bizim divan şairlerimiz Arap ve İran edebiyatından etkilenirken o şiirin estetik yapısı ve imge dünyasını değiştirmeden almışlardır.

b. Şiirde kullanılan imgeler, söz sanatları ve nazım şeklinin özelliklerinden hareketle tuyuğun ait olduğu kültürle (gelenekle) ve toplumla ilişkisini açıklayınız.
b. Kullanılan dil, imgeler(mazmunlar), söz sanatları, nazım şekilleri Arapça ve Farsçadan geçmiştir. Geldiği kültür ve toplum arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü Osmanlı toplumunda da sanat anlayışı olarak 13. Yüzyıldan beri bir etkileşim görülmektedir. Bizim şairlerimiz de bunları hiç değişmeden olduğu gibi ama zaman içerisinde de geliştirerek kullanmıştır.

c. Şiirin hangi gelenekte yazılmış olduğunu belirtiniz.
c. Divan şiir geleneğine uygun yazılmıştır.

ç. Yukarıdaki incelemenizin sonucuna göre tuyuğun okuyucu kitlesini belirtiniz.
ç. Divan şiirinin hedef kitlesi yüksek zümre diye bilinen okumuş ve medrese eğitimi görmüş kimselerdir.

8. Aşağıdaki soruları okuduğunuz şiire göre cevaplayınız.
a. Şiirin teması evrensel midir? Neden?
a. Evrenseldir ve aşk acısı her dönemde dile getirebilecek bir konudur.

b. Şair, temayı işlerken yüce ve yüksek olan soyut kavramlardan (imgelerden) nasıl yararlanmıştır? Açıklayınız.
b. Şair lal, gamze, dert, derman gibi temaları soyut olan aşk acısı etrafında birleştirmiştir.

c. Şair, şiirinde temayı ve imgeleri divan şiirinin kendine özgü hangi zevk ve anlayışı çevresinde geliştirmiştir? Düşüncelerinizi belirtiniz.
c. c. Divan şiiri estetiğinde sevgilinin güzellik unsurları vardır ki kirpikleri ok gibidir. Burada kullanılmıştır. Bunun yanında sevgilinin dudakları kırmızı yakuta benzetilir. Şairin de bütün isteği ve dileği sevgilidir. Yani şiirde kullanılan durumlar divan şiirin estetiğine uygun yazılmıştır.

ç. Okuduğunuz şiirde anlatılanların yaşanması mümkün müdür? Şairin; gözlem, izlenim, sezgi ve kişisel duyarlılığı şiire nasıl yansımış olabilir? Açıklayınız.
ç. Mümkün değildir. Şiiri şiir yapan şeyler kesinlikle şairin gözlemi, sezgisi ve duygularıdır. Bunlar olmadan ortaya pek bir şey koymak mümkün değildir.

9. Şiirde yan anlamıyla kullanılan kelimeleri bulunuz. Şiirin, yan anlamıyla kullanılan kelimeler bakımından zengin olup olmadığını söyleyiniz.
9. Metin yan anlam bakımından zengindir. Lal, gamze, dert, derman kelimeleri yan anlamlı kullanılmıştır.

10. Tuyuğdaki duygu ve düşüncelerin işlendiği günümüz şiirlerinden ve şarkılarından örnekler veriniz.
10.

11. Okuduğunuz tuyuğu, Destan Dönemine ait bir koşukla tema, nazım birimi, dil ve anlatım yönüyle karşılaştırınız. Sonuçları tabloya yazınız.

ÖlçütlerTuyuğKoşukBenzerliklerFarklılıklar
TemaAşk acısıAşkTemaları benzer
Nazım BirimiTek dörtlükDörtlüklerden oluşurDörtlüklerden oluşması benzerdir.
Dil ve AnlatımArapça ve Farsça kelimelerde dolu kalıplaşmış bir anlatıma sahipYabancı etkilerden uzak sade bir dile yazılmıştır.
Dil ve anlatımları farklılık gösterir.


12. Tuyuğu ilk okuduğunuzda hissettiklerinizle birkaç kez okuduktan sonraki hisleriniz arasında ne fark olduğunu açıklayınız. Şairin hisleriyle sizinki arasında benzerlik olabilir mi? Açıklayınız.
12. Cevabı size kalmış…

13. a. İvaz Paşazade Atayî hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
b. Okuduğunuz tuyuğ ve hayatıyla ilgili edindiğiniz bilgilerden yararlanarak şairin fikrî ve edebî yönü hakkındaki çıkarımlarınızı aşağıya yazınız.

A ve b maddeleri dikkate alınarak cevaplanmıştır.

İVAZPAŞAZÂDE ATÂYÎ (AHİ ÇELEBİ), (? Edirne – 1438 ? Bursa), şair ve yazar. Hacı İvaz Paşa’nın oğludur. İvaz Paşa, Bursa’yı Karamanoğlu’nun hücumundan korumuş, bu yüzden vezir olmuş, sonra bir şüphe üzerine gözlerine mil çekilmiştir. II. Murad, daha sonra paşanın oğlunu saraya almak istediyse de Atâyî, babasının başına gelenlerden dolayı bu isteği kabul etmeyip padişaha “Dirig” (uzak) redifli bir gazel sunarak niyetini bildirmiştir. Latîfî, Atâyî’nin, Süleyman Çelebi’nin kardeşi olduğunu ileri sürerse de Bursalı Beliğ, zaman uyuşmazlığını ileri sürerek bunu reddeder. Latîfî’ye göre, çok iyi bir şair olan Atâyî, “Güneş” redifli kasidelerin ilkini kaleme almış, buna Ahmed Paşa da bir nazire yazmıştır. Mecmuat-ün Nezair (Nazireler Mecmuası), Cami-ün-Nezair (Nazireler Derlemesi) gibi nazire mecmualarında şiirleri yer almış, Farsça şiir de yazmıştır. Dîvan’ı olduğu söylenirse de bulunamamıştır. Anadolu’da Nesimî ve Kadı Burhaneddin’den sonra tuyug yazan yegâne şairdir. Gazelde atasözü kullanma geleneğini de Atâyî başlatmıştır. Faruk Kadri Timurtaş, Eski Türkiye Türkçesi adlı kitabında (İst. 1977) şairin çeşitli mecmualarda yer alan 28 şiirine ve 9 tuyuğuna yer vermiştir.

14. Şair ve tuyuğ arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
14. Şairi ile şiiri arasında bir bağ vardır.

0 yorum

Yorum Gönder