-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar



İskender Pala’nın “Divân Şiiri Sözlüğü” adlı eseri

Hüsrev (Hüsrev) : Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevideki erkek kahramanlardan biri. İran şahlarından birkaçı aynı adla anılırsa da içlerinden en meşhuru budur. Ayrıca kelime “padişah” anlamında da kullanılmıştır. Böylece hüsrevânî, hüsrevî, hüsrevâne gibi kelimeler oluşturulmuştur.
Hüsrev, Nuşirevân’ın torunudur. Sasaniyân sülalesinden bir padişah olup “Pervîz” lakabıyla bilinir. Pervîz, balık demektir. Bu padişah balığı çok severmiş. 589 yılında tahta geçmiş olup Ermeni prensesi Şîrîn’e olan aşkı dillere destan olmuş ve artık gerçek kişiliği etrafında birçok rivayetler uydurularak efsanevi bir kişiliğe bürünmüştür. Sevgilisi için Kasr-ı Şîrîn’i yaptırmıştır. Hüsrev-i Pervîz’in, Genc-i Şâyegân, Genc-i Bâdâver gibi adlarla anılan 7 hazinesi varmış. Edebiyatımızda tarihî kişiliğinden çok efsanevi kişiliğiyle söz konusu edilir. Ferhat ile Şîrîn veya Hüsrev ü Şîrîn adlı mesnevilerde vuslata eren bir âşık olarak ele alınır. Yine hüsrev kelimesinin “padişah” anlamıyla da kelime oyunlarına konu olur. Telmih, tenasüp ve tevriye yoluyla da birçok beyitte anılır.

Yukarıda sözü edilen efsanevi kişiliğin okuduğunuz gazelde adının geçtiği beyti bulunuz. Şair, bu efsanevi kişiden şiirinde niçin söz etmiş olabilir? Bunun şiire katkısını belirtiniz.

10. Sözü edilen beyit:
Bâkıyâ dil durmasun güftâra takat var iken
Vaktidür ol husrev-i devrâne söylen söylesün
Bunu söylemesinin nedeni yukarıdaki açıklamada göstermiştir ki bize aşk konusunda dillere destan olmuş padişah olduğu için şair kendi şiirinden ondan bahseder bu yolla kendi aşkının da o boyutta olduğunu dile getirmiş oluyor.

0 yorum

Yorum Gönder