-

| 0 yorum ]
Sponsorlu Bağlantılar



1. Tarih kitaplarından, XI – XII. yüzyıllarda Türklerin tarihî, siyasi ve sosyal yapısı hakkında yazılmış yazılar bulunuz. Bu metinleri özetleyiniz.
1. 8. yy.’dan itibaren Müslüman olmaya başlayan Türkler’in yaşadığı Maveraünnehr, Horasan, Kaşgar yöresi 4 yüzyıl süren bir dönem içerisinde Müslüman olmuştur. Müslüman olan Türklerin ibadet için Kuran okumaları gerekiyordu. Böylece Türkler, Müslüman diğer milletler gibi Arap yazısını kullanmaya başladılar. Müslüman olan Türklerin yavaş yavaş İslam kültürüne girmesinde Araplardan çok İranlıların etkisi olmuştur. Başka bir değişle İslam kültürü, dünya görüşü ve bunların ürünü olan ortak İslam edebiyatının iç ve dış yapısını oluşturan ögeler İranlıların aracılığıyla Türk edebiyatına girmiştir. Bu tarihlerde özellikle dinin etkisiyle sosyal ve kültürel hayat şekillenmiştir.

 2.  “Mesnevi” nazım şeklinin bölümlerini ve Türk-İslam medeniyetinin ünlü mesnevilerini araştırınız. Bir tanesinin konusunu öğreniniz.
2. Mesnevi Dibace(önsöz), Tevhîd, Münâcât, Na’t, Mi’râciye,Methiye, Sebeb-i te’lîf, Ağaz-ı Dastan (Asıl olayın anlatıldığı bölüm) hitame gibi bölümlerden oluşur.
Türk –İslam medeniyetindeki mesneviler:
Yusuf Has Hacip                              Kutadgu Bilig
Şeyyâd Hamza                                 Yusuf u Züleyhâ
Yunus Emre                                       Risâletü’n Nushiyye
Âşık Paşa                                           Garîbnâme
Ahmed-i Dâ’i                                     Çengnâme
 Süleyman Çelebi                             Mevlid
Şeyhî                                                    Husrev ü Şîrîn’i ve Harnâme’si

Bunlardan Süleyman Çelebi Mevlid’inde Peygamberimizin doğumundan ölümüne kadar geçen sürede peygamberimizin başından geçen olayları ve mucizeleri anlatır.

3.  Üç gruba ayrılınız. Grup olarak aşağıdaki konulardan birini seçerek araştırınız.
•   “Kutadgu Bilig”in konusu ve eserin edebiyat ve kültür tarihimizdeki yeri
Türk – İslam kültürüne ait yazılmış olan ilk eserimizdir. Eser mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır ve ilk siyasetname örneğidir. Eserde,  dünya ve ahirette mutlu olmanın yolları; devlet,  kişi ve toplum ilişkileri ile erdemli olmanın şartları anlatılır.Alegorik (sembolik) bir anlatım vardır. Eser dört kişinin konuşturulması şeklinde yazılmıştır.
Küntoğdı             → Hükümdar:  kanun ve adaleti;
Aytoldı                 → Vezir: saadeti (mutluluğu);
Ögdilmiş              → Vezirin oğlu: akıl ve ilmi;
Odgurmuş          → Dindar: Akıbet(son)’i temsil eder.

•   “Divan-ı Hikmet” adlı eserin edebiyat ve kültür tarihimizdeki değeri
Eserin geçiş döneminde yazılması dili açısından önemlidir. İlk İslami eserlerden olması da kültürel açıdan önemlidir. Bu eserde Hoca Ahmet Yesevi İslami değerleri ifade etmiştir. İslam ahlakından bahsetmiştir. Nazım birimi dörtlük olarak yazmış ve nazım şekli de hikmettir.

•   “Divanü Lügati’t-Türk” adlı eserinin edebiyat ve kültür tarihimizdeki yeri
Edindiğiniz bilgileri bir sunum aracılığıyla arkadaşlarınıza aktarmak üzere hazırlık yapınız.
Bu eserde geçiş döneminin önemli eserlerindendir. Elimizdeki sözü kültür ürünleri bu eser sayesinde günümüze kadar gelmiştir. Eser sözlü kültüre ait olan destan, koşuk,sağu ve savları bulundurmaktadır. Aynı zamanda eser Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmış önemli bir eserdir. Edebiyatımızdaki ilk sözlüktür.

4.  “Tasavvuf felsefesi” ve “fenafillah” hakkında bilgi edininiz.
4. Tasavvuf, kalbi saf yapmak, kötülüklerden temizlemek demektir. İnsanın kalbini, Allahü teâlânın muhabbetine bağlamak, Resûlullah’ın söz, hareket ve ahlâkına uymak, yolundan gitmektir. Kalb ile yapılması ve sakınılması gerekli şeyleri ve kalbin, ruhun, kötülüklerden temizlenmesi yollarını öğreten ilme, tasavvuf ilmi denir. Îmânın yerleşmesini, fıkıh ilmi ile bildirilen ibâdetlerin severek, kolaylıkla yapılmasını ve Allahü teâlânın sevgisine kavuşmayı sağlar. Tasavvuf ilmine, Ahlâk ilmi de denir. Âlimler tasavvufu çeşitli şekillerde ta’rîf etmişlerdir.
Fenafillah: Tasavvuftaki son aşama, Allah’ta yok olma

5. Türk Dil Kurumunun ne zaman kurulduğunu araştırınız.
5. Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 12 Temmuz 1932′de Atatürk’ün talimatıyla kurulmuştur.

6. Atatürk’ün, Türk diliyle ilgili sözlerinden örnekler bulunuz.
6. Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. (1929)
Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. (1938)
 Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. (1929)
 Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. (1928)

7.  “Hakaniye lehçesi”nin özellikleri hakkında bilgi edininiz.
7. Türk lehçelerinden biri, Orta Asya Türk yazı dilinin başlangıcı. Orta Asya Türk yazı dili, Karahanlı (ya da Hakaniye) Türkçesi, Harizm-Altınordu Türkçesi ve Çağatayca olmak üzere üç döneme ayrılır.  İlk İslâmî edebiyat dili olan Karahanlı 11.-12. yüzyıllar arasında Kaşgar ile Doğu ve Batı Türkistan’dan gelişmiştir. Karahanlı Türkçesi aynı zamanda Karahanlı Devleti’nin resmî dili olmuştur. Doğu Türkistan ile Maveraünnehir arasındaki bölgede kurulan Karahanlı Devleti’nin içinde çeşitli Türk boyları bulunmaktaydı.  Ancak Karahanlı Devleti’ni oluşturan asıl boylar Karluklar ile Uygurlardı. Karahanlı devleti 10. yüzyılda İslâm dinini benimsedi ve çevredeki İslâm devletleriyle yakın ilişkiler kurdu. Bu ilişkiler zamanla çeşitli toplum kurumlarında, bu arada özellikle dil üzerinde birtakım etkiler yaptı.
Karahanlı Türkçesinde Arapça ve Farsça kimi dil ögeleri (sözcükler, ekler vb.) yerleşmeye ve halk dili dışında bir zümre dili oluşmaya başladı. Orta Asya’da İslâm dil ve kültürünün Abbasîler dönemindeki (9.-10. yüzyıl) akınlarla yayılması sonucu, çeşitli kültür merkezlerinde yankılar uyandırdı.
Karahanlı Türkçesinin özelliklerini gösteren yapıtlar arasında Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-ı Lugat-it-Türk”ü (Türk Lehçeleri Sözlüğü), Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig”i (Saadetli Olma Bilgisi), Edip Ahmet’in “Atabet-ül Hakayık”ı (Hakikatlerin Eşiği) ve “Ashab-ül-Kehf” (Yedi Uyurlar) özellikle anılabilir. Karahanlılar dönemi kültür ve sanat yaşamında İslâm gelenek ve göreneklerinin büyük etkisi görülür.
Zaten bu dönem, Türk dünyasında İslâm kültür ve uygarlığına geçişi simgelemektedir. Bu etkiler dilde de kendini göstermektedir. Adı geçen yapıtlarda görülen “aceb, adavet, âdet, beyt, cahil, ceza, dost, dünya, ecel, edeb, emir, fazilet, gazab, hayır, kerem, resul, tekebbür, zikir” gibi Arapça ve Farsça sözcükler bunun en güzel kanıtıdır.

8. TRT’den temin edebileceğiniz “Asya’nın Kandilleri” adlı belgeselden Yusuf Has Hâcib ve Hoca Ahmet Yesevi’yi anlatan bölümleri izleyiniz.
8.
9.  Bir millet için dil birliğinin önemini tartışınız. Sonuçları sıralayınız.
9. Dil birliği bir milletin olmazsa olmazlarındandır. Aynı dili konuşmayan insanlar aynı düşünce sistemine sahip değildirler. Çünkü insan önce düşünür, sonra konuşur ve yapar. Dil bu sistem içerisinde önemli yere sahiptir. Bir dil birliği kurmayan insanları ortak duygu ve düşünce sisteminde toplamak mümkün değildir. Yapay bir millet olurlar ve belli zaman sonra dağılıp giderler. “Dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik”

10. Birden fazla konuda bilgi sahibi olmanın insana neler kazandıracağını açıklayınız. (Bu bölümdeki metinleri incelerken 9. sınıf Türk edebiyatı dersinde öğrendiğiniz metin inceleme yöntemi hakkında edindiğiniz bilgilerden yararlanınız.)
10. Daha geniş bakmayı ve değerlendirmeyi sağlar. Çok yönlü düşünce sistemine sahip demektir.

İNCELEME
1. metin
KUTADGU BİLİG

1. a. Okuduğunuz metnin olay örgüsünü ve eserde anlatılanları dikkate alarak aşağıdaki şemayı inceleyiniz.
1. Hükümdar Kün-Toğdı, Ay-Toldı’ya adalet vasfını söyler. (XVII)
2. Hükümdarın Ay-Toldı’ya suali
3. Ay-Toldı’nın hükümdara cevabı
4. Hükümdarın Ay-Toldı’ya suali
 5. Ay-Toldı’nın hükümdara cevabı
6. Hükümdar Kün-Toğdı, Ay-Toldı’ya adalet vasfının nasıl olduğunu söyler.
7. Ay-Toldı’nın hükümdara suali
8. Hükümdarın Ay-Toldı’ya  cevabı
9. Ay-Toldı’nın hükümdara suali
10. Hükümdarın Ay Toldı’ya cevabı
11. Ay-Toldı’ nın hükümda­ra suali
12. Hüküm­darın Ay-Toldı’ya cevabı
13. Ay-Toldı’ nın hükümda­ra suali
14. Hükümdarın Ay-Toldı’ya cevabı

b. Şemadaki numaralı kutucuklarda adı geçen kişilerin metindeki işlevini ve belirtilen bölüm­lerde neleri anlattıklarını birer cümleyle aşağıya yazınız.
1. (Hükümdar) Hükümdar, canı sıkıldı bir zamanda Ay-Toldı’yı huzuruna çağırır. Elinde bir bıçak, solunda acı ot ve sağında şeker bulunur.
2. (Hükümdar) Benim karşımda neden sessiz duruyorsun diye Ay-Toldı’ya sorar.
3.( Ay-Toldı) Ben sende değişik bir hal gördüm, ondan çekinirim. Çünkü bilgililer der ki: Alim insan sinirlendiği zaman onun yanında durma.
4.( Hükümdar) Hükümdar Ay-Toldı’ya neden hayret ettiğini sorar.
5.( Ay-Toldı) Ay-Toldı  Hükümdar’a: ”Elinde bıçak, solundaki acı ot ve sağındaki şekeri  görünce bunların ne anlama geldiğini merak ettim, ondan bir şey söyleyemedim.”
6.( Hükümdar) Hükümdar, Ay-Toldı’ya oturduğu tahtın doğruluğun sembolü olduğunu, elinde bıçağın işi uzatmadan bitirmek için kullandığı, şekere gelince adalet isteyenlerin işlerinin hallettiğini belirtir. Bunun neticesinde Hükümdar kendisinin adalet olduğunu vurgular.
7.( Ay-ToldıHükümdar’a senin gücünü bilirim ve sana nasıl hizmet edebilirim, der.
8.( Hükümdar) Ay-Toldı’ya hoşlanmadığım şeylerden uzak dur, özellikle yalan söylemekten ve zulüm etmekten uzak dur,  der.
9.( Ay-ToldıAy-Toldı, Hükümdar’a iyiliğin nasıl bir şey olduğunu sorar.
10. (HükümdarHükümdar:” Ay-Toldı’ya iyilik faydalı olmak ve onun kimsenin başına kakmamaktır.  “ der.
11. (Ay-Toldı) Ay-Toldı, Hükümdar doğruluğu anlatmasını  ne doğruluğun ne olduğunu sorar.
12. (Hükümdar) Hükümdar:”Doğruluk, insanın düşündüğü ile yaptıklarının bir olmasıdır. İçi dışı bir olmaktır”der.

c. Aşağıda belirtilen kavramları (düşünceleri), okuduğunuz metinde kimlerin temsil ettiğini (alegori) yazınız.
Adalet -»Hükümdar    Saadet -»Ay-Toldı

Yusuf Has Hâcib’in, niçin böyle bir anlatımı seçmiş olabileceğini belirtiniz.
Yusuf Has Hacib, alegorik anlatımla daha etkileyici olabileceğini düşünmüştür. Semboller insanlarda daha etkili olur. Hem bu şekilde de sanatsal metin ortaya koymuştur.

ç. İncelemenizden yararlanarak Yusuf Has Hâcib’in eserinde kişiler, mekân ve bazı düşünceleri nasıl kümelendirdiğini açıklayınız.
ç. Yusuf Has Hâcib, kişileri kendi mekanlarına ve düşüncelerine uygun olarak vermiştir. Örneğin
Küntoğdı             → Hükümdar:  kanun ve adaleti;
Aytoldı                 → Vezir: saadeti (mutluluğu);

0 yorum

Yorum Gönder